Florya'nın cerrahı konuştu!..

Ligi ikinci tamamlayarak Şampiyonlar Ligi vizesi alan Galatasarayımızın sağlık ekibinin başı Operatör Doktor Yener İnce, sezon boyu takımda sağlık açısından yaşanan olayları değerlendirdi. Florya'daki sağlık merkezini gezmemize izin veren İnce, bir uzay merkezi gibi bakılan teknolojinin her türlü imkanından yararlanılan merkezle ilgili fotoğraf çekmemize ise "Burası bizim yatak odamız. Futbolculara bile burada cep telefonlarıyla fotoğraf çekmemelerini söylüyorum" diyerek izin vermedi. İşte Florya'da samimi bir havada geçen röportajın ayrıntıları...

*Zorlu ve yoğun bir şekilde geçen 2013-2014 sezonunda sağlık açısından ne gibi problemler yaşadınız?

Maalesef her futbol takımının olduğu gibi bizim de sakatlıklarımız oluyor, çok talihsiz sakatlıklar yaşadık. Galatasaray’ın sağlık açısından herhangi bir takımdan daha büyük bir sıkıntısı yok. Ancak Aydın’ın ayağı kırıldı, Bruma ve Endoğan’ın çaprazları koptu, Oğuzhan’ın eli kırıldı. Tabii bunlar anlık ve önlem alınamayacak sakatlıklar. Hiç olmayacak bir şey oldu, Semih’in mangal yaparken gözüne bir parça geldi ve gözünde ciddi bir sorun oluştu. Baktığınız zaman bu sezon saha içi saha dışı çok enterasan sakatlıklar yaşadık ama çok şükür ki hem sponsor hastane ayağında hem de kulüp bazında çok iyi organize bir sağlık ekibimiz var. Oyuncu ile sakatlık sayımızın oranlanması konusunda çok iyi noktadayız. Hatta Avrupa’da zirve noktasında olduğumuzu söyleyebilirim. UEFA, özellikle bir çok saha içi müdahalelerimizi panellerde ve toplantılarda örnek olarak gösterdi.

* Sizin ekip olarak takım içerisindeki göreviniz tam olarak ne? Sadece sakatlıkları iyileştirmek mi?

Tüm oyunculara koruyucu hekimlik dahilinde ve kondisyon açısından programlar veriliyor. Biz burada sadece sakatlığı tedavi etmek için değil, aynı zamanda sakatlığı engelleme yönünde çalışmalar yapıyoruz ve bu konuda iyi bir yol aldık. Tabii saha içi sakatlığını engellemek zor. Çalışmalarımızın meyvesini alıyoruz, çapraz bağ kopması konusunda da öngörülerimiz oluyor ve bunu duyanlar şaşırıyor. Ön çapraz bağ kopma riski taşıyan oyuncularının listesinde Bruma'nın adı vardı. Maalesef öngörümüz gerçekleşti. Ancak bunları engellemek çok kolay değil. Bizim en azından adale sakatlıklarımız olmadı. Bizim açımızdan değerli bir şeydi.

* Muslera da ciddi bir sakatlık yaşamıştı. O dönemde de birçok spekülasyon üretildi...

Fernando Muslera’nın bir kırığı oldu. Aslında ilginç bir hikaye. Muslera’da sadece bir kırık yoktu. Eklem içi bir kırıktı ve yanındaki parmakta da tam ayrılmamış bir kırık alanı vardı. Bizim korkumuz oynama aşamasında bu kırığın da ayrılmasıydı. Biz bir takım stres testleri yapıyoruz. Oyuncunun topa vurduğu, sıçradığı zaman kemiğin ne hale geldiğini görüyoruz. Riskin en aza indiği günü görebiliyoruz ve o gün de oynattık. Ama bizim şanssız maçlarımıza denk geldi. Fenerbahçe, Real Madrid falan... O yüzden de çok speküle edildi. Normalde Muslera’nın iyileşme süresi 6-8 haftadır ama 28 günde iyileşiyorsa bu oyuncu için de fedakarlıktır bizim için de başarıdır. Oyuncunun milli takımı vasıtasıyla UEFA’dan takdir aldığımız bir rehabilitasyon sürecidir. Muslera tedavisi bizim yüz akımızdır.

* Mancini ile röportajımızda "Yener benim kariyerim boyunca çalıştığım en iyi doktor çok iyi anlaşıyoruz" dedi. Bu anlaşmanın sırrı ne?

Ben teknik direktörleri hasta yakını gibi görüyorum. Fatih hocada da Mancini’de de babacan tavırlar vardı. Siz oyuncuyu riske etmek isteseniz de onlar riske etmek istemiyor. Nasıl bir babaya çocuğunun hastalığı hakkından bilgi verirken çok net olmanız gerekiyorsa aynı netliği burada da göstermeniz gerekiyor. Bu durumda ikisi de çok makul ve yapıcıydı. Onlar bana inanıyorlar. Anlaşmamız da buradan kaynaklanıyor. Mancini’ye saygım var.

* Cesare Prandelli hakkında neler söylebilirsiniz?

Prandelli daha ilk tanışmada sizi etkileyen bir kişiliğe sahip. Takımdaki ve tesislerdeki herkes ona büyük bir saygı duyuyor. Herkese karşı sıcak ve samimi bir yaklaşımı var. İlk tanışmamızda bana, "Seni İtalya'da tüm teknik direktörler tanıyor" demesi de benim için ayrı bir gurur kaynağı oldu.

* Yönetimle kontağınız nasıl?

Her fırsatta iletişim halindeyiz. Dönem dönem bizzat Başkanımız Ünal Aysal'a bilgi veriyorum, en ufak bir sakatlıkla bile yakından ilgileniyor. Her gelişme Başkan tarafından en ince detayına kadar takip ediliyor.

‘Melo ağrıyı dert etmez’

* Sizin gözünüzde Melo nasıl bir futbolcu?

Tabii ben futbolun teknik boyutunda bilgi sahibi değilim. Ama Melo iyi bir futbolcu. Tribünden bakan biri için çok iyi futbolcu, yüreğiyle oynuyor. Sağlık açısından bakılınca da: Melo ufak şeyleri dert etmiyor. Kasığında şöyle bir problemin var dediğimizde "Bu hemen yırtılır mı?" diye soruyor. Eğer riskin az olduğunu söylüyorsak ağrıyı dert etmeden oynayabiliyor. Melo sağlık ekibi açısından kolay bir oyuncu. Ölçülü bir riski onla beraber göze alabiliyoruz. Herkesin tasvip etmediği hareketlerine gelince... Melo kazanmayı çok seven, 'winner' bir oyuncu. Kazanmaya yönelik oyuncu. Zaman zaman bu tip hareketler yapabiliyor. Bunun hata olduğunu söylemeyeceğim. Basın bunu bir fotoğraf karesi olarak görüyor. Ama tabii bunun daha öncesi de oluyor. Hakemin verdiği karar sırasında yaptığı bir mimik ya da el işaretini Melo kişisel algılayıp bunu kendine yaptırmak istemeyebilir.

‘Wesley Sneijde çok profesyonel’

*Sneijder sağlık ekibi açısından nasıl bir oyuncu?

Son derece iyi anlaştığımız uyumlu bir oyuncu. Kendini çok iyi koruyan, kollayan, kendini çok iyi dinleyen, sakatlıklarını her türlü ayrıntısını söyleyen ve bizi dinleyen biri. Tedavi süreçlerini iyi aktaran ve bilinci son derece iyi bir oyuncu. Çok profesyonel, risk alırken daha tedbirli oluyor. Onun da risk aldığı maçlar oldu. Onla geçen sezonki adale sakatlıklarını konuştuk. Ciddi bir kilo kaybı var, vücutta su ve yağ dengesinde ciddi bir iyiye gidiş var. Tüm değerleri geldiği günün çok üzerinde. Koruyucu hekimlikte en iyi sonuç aldığımız oyuncularımızdan biri. Bizim oyuncu sayımız çok fazla.

"Vaktimin çoğu Florya’da geçiyor"

* Eğitiminiz ne ?

Galatasaray Lisesi’ni bitirdim daha sonra Cerrahpaşa’da İngilizce tıp okudum. Orayı bitirdikten sonra anatomi ve fonksiyonel anatomi ihtisası yaptım. Bir süre üniversitede yardımcı doçent olarak çalıştım. Daha sonra bu işin cerrahi ayağını da yapmak için ortopedi ihtisası yaptım. İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde de ortopedi ihtisası yaptım. Hâlâ mesleğimle ilgili gelişmeleri takip ediyorum, çalışma alanımla ilgili her türlü kurs ve eğitimin içindeyim. Ve şuna inanıyorum tıp fakültesi mezunuysanız ve bu işi hakkıyla yapacaksanız eğitiminiz hep devam edecektir.

* Özel hayatta nedir durum?

Evli değilim bekarım, haliyle çoluk çocuk yok.  Çok basit bir özel hayatım var. Florya'da çok fazla vakit geçiriyorum, zaten çok fazla oyuncumuz var. Sürekli Florya’ya gelip gidiyorum. Bunun dışında Bahçelievler’de sponsor hastanemizde ortopedist olarak da çalışmaya devam ediyorum. Orada da ciddi bir yoğunluk var. Özel hayatım bu şekilde...

‘Drogba’dan kist aldık!’

*Drogba gerçekten sakat mıydı? Kamuoyunda ciddi soru işaretleri var bu konuyla ilgili?

Olaya daha öncesinden ve bütün olarak bakmak lazım. Bazen yazılan şeyler hakkındaki hayal gücü karşısında şaşırıyoruz. Doğru bilgileri verebilmek adına çaba da sarf ediyoruz. Tüm muhabir arkadaşlar biliyor ki ben çok şey saklamıyorum. Doğru yazılsın ve bilinsin diye her zaman oyuncuların sakatlıklarını net bir şekilde anlatıyorum. Öncesine gitmek lazım Drogba’yı tanımak açısından.

'Acıdan bacağına dokundurtmuyordu'

İstanbul’da oynayacağımız Juventus maçı öncesinde maç sabahı Florya’da karşılaştık. "Doktor ben oynayamayacağım. Arka adalemde çok ciddi ağrı var" dedi. Bir gün önce antrenman yapmış, sabah kontrolünde hiçbir sorun olmayan insanın birden ağrısı oldu. Burada da "Ne oldu ki bu adama" sorusu akla gelebilir. Muayenesini yaptığımızda çok ciddi bir şeyi görünmüyordu fakat bir nokta var ki oraya dokundurtmuyordu bile. Arka adalesine dokunamıyorduk. Onu hemen hastaneye götürdük, MR’ını çektik ve bir noktada çok sık rastlanmayan bir lezyon gördük. Ultrason yaptık hemen kist olduğunu fark ettik. Ultrason altında ben kisti boşalttım. Drogba dakikalar içerisinde tepki verdi ve rahatladığını söyledi. Daha sonra da iki gün süren maçta da çıkıp en iyi şekilde oynadı. Kendi de inanamadı ve bizi onurlandırıcı tepkiler verdi.

'Dünya Kupası yüzünden...’

Sezonun kısmında ise göz önünde bulundurması gereken şeyler var. Herkes burada Drogba’nın emekliliğini geçirdiğini söylüyordu ama Drogba burada 38 üst düzey maça çıktı. Kasığında yaşadığı sorunun ardından daha önce kasık fıtığı ameliyatı olduğu için aynı bölgedeki ağrılar ortaya çıkınca Almanya’da operasyonunu yapan ekiple görüştük. 2-3 haftalık bir tedavi sürecine ihtiyacımız olduğu kararına vardık. Oyuncu da izin isteyerek milli takımının Katar’da kamp yaptığı yerde kalan maç sayısına eşit olan tedavi sürecini geçirmek istedi. Oynamak istemedi demek yanlış olur. Tabii Dünya Kupası olduğu için böyle spekülasyonlar çıkabiliyor.

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın