Önceki Haber Sonraki Haber

Elmander'in izlediği tek takım...

G.Saray'ın mayıs ayı sonunda kadrosuna kattığı Elmander hem sarı-kırmızılı takımda geçirdiği 6.5 ayı hem hedeflerini hem de hakkında merak edilenleri Vatan Gazetesi'ne anlattı.

21/12/2011 Çarşamba Vatan

G.Saray'ın mayıs ayı sonunda kadrosuna kattığı Elmander hem sarı-kırmızılı takımda geçirdiği 6.5 ayı hem hedeflerini hem de hakkında merak edilenleri Vatan Gazetesi'nden Gökmen Özdemir'e anlattı.

"Sahada her saniye savaşırım. Taraftarın desteğinden anladım ki bir futbolcu %110'la oynayabiliyormuş. Geçen yılki başarısızlığı atlattık. Daha iyi noktalara geleceğiz. Şu anda oynadığımız futbol Avrupa kupaları seviyesinin de üstünde."

"Daha önce Hollanda, Danimarka, Fransa ve İngiltere liglerinde oynadım. Ancak büyük bir takımda olmak, şampiyonluğa oynamak başka bir şey. Çok iyi bir takımımız, çok iyi bir teknik direktörümüz ve tüylerimi diken diken eden bir taraftarımız var."

Ligde geride kalan 16 haftada ataları Vikingler gibi sahadaki savaşçı yapısıyla dikkat çeken ve 6 gol, 3 asistlik performansıyla G.Saray'ın zirvede oturmasında büyük rol oynayan Johan Elmander sarı-kırmızılılara gelerek kariyerinin en doğru hareketini yaptığını söyledi. VATAN'a özel açıklamalar yapan İsveçli yıldız başarının sırrını şu sözlerle ifade etti:

-"Galatasaray'a geldim çünkü büyük bir kulüpte oynamak istiyordum. Hollanda, Danimarka, Fransa ve İngiltere'de oynadım ama şampiyonluğa oynamak başka bir şey. Büyük kulüp havası solumak başka bir şey. Bunu görmeye, şampiyonluk yaşamaya G.Saray'a geldim. Çok iyi bir tercih yaptığımı düşünüyorum. Hayatımın en mutlu günlerini ailemle İstanbul'da geçiriyorum.

'MİLLİ TAKIMDAKİLER ŞAŞTI KALDI'

- Çok çok iyi futbolcularımız, çok iyi bir teknik direktörümüz ve tüylerimi diken diken eden bir taraftarımız var. Dünyadaki her futbolcunun böyle bir taraftarı, böyle bir ilgiyi görmesi lazım. Sahada her şeyini vermeye çalışan bir futbolcuyum. Arkamızdaki taraftar desteği ile şunu görüyorum. Bir futbolcu yüzde 110'uyla da oynayabiliyormuş. Bu benim için büyük bir tecrübe oldu. Özellikle Danimarka-İsveç maçı için Kopenhag'a gittiğimizde taraftarlarımızın bana İsveç Milli Takımı forması ile yaptıkları tezahüratlar hâlâ kulağımda. Ama orada esas şaşıran ben değil takım arkadaşlarımdı. Sezon başındaki kamplarında G.Saray'ın potansiyelini görmüştüm. İsveç Milli Takımı'ndaki arkadaşlarımın da bunu görmesi beni çok mutlu etti

-Geçen sezonu 8. bitiren bir takım ama ben G.Saray'a imza attıktan sonra hiç böyle bir hava görmedim. Bazen işler kötü gidebilir. Ama bu bir süreçtir. 5-6 maç üst üste kaybedersiniz ve toparlaması kolay olmaz. Fakat bu sene şunu görüyorum, büyük takım olmak bu süreçleri kolay aşmak anlamına geliyor. Geçen yılki başarısızlığı atlatmış gözüküyoruz. Çok daha iyi noktalara geleceğiz. Birçok yeni futbolcudan oluşmuş bir takım olarak daha ileri gideceğiz. Şu anda oynadığımız futbol Avrupa kupaları seviyesinin üstünde."

'4-4-2'DEN MEMNUNUM'

- Mükemmel bir teknik direktörümüz var. Hepimizin neler verebileceğini çok iyi biliyor. Bizi ona göre oynatıyor. 4-5-1 ile başladık. 4-4-2'ye döndük. Çünkü Terim takımın buna hazır olduğunu gördü. Önce defansif sorunlarımızı hallettik, sonra ofansif olanları. Çift santrfor ile oynamak benim için daha iyi. Çünkü yükümü paylaşıyorum. Daha çok imkân ve alan buluyorum. Ben sahada her saniye savaşmayı seven bir futbolcuyum."

'Gaddar bir oyuncu değilim'

"Kırmızı kart pozisyonu, TV'den bakıldığında vahşi bir faul gibi gözükebilir. Ama ben kasti tekme atacak oyuncu değilim. Tekrar özür dilerim."

"Yeni bir takımız. Bazen sakinleşmemiz zaman alıyor. 2 maçta 2'şer kırmızı kart gördük. Ben bu sezon içinde bir daha böyle bir şey olacağını düşünmüyorum. Böyle şeyler takımın başına az gelir. Ama biz de buradan gereken dersleri çıkardık.

Kendi kırmızı kartımla ilgili ise şunu söyleyebilirim. Ben kimseye o şekilde tekme atacak kadar gaddar bir futbolcu değilim. Görüntülerden vahşi bir faul gibi gözükebilir ama sadece küçük bir kaza. Arkadaşım sakatlanmadığı için çok mutluyum. O pozisyonda ciddi bir şekilde sakatlanabilirdi. Kendisinden bir kez daha özür diliyorum. Kesinlikle ona karşı kasti bir hareketim yoktu.

Arkadaşlık süper

Takım içinde mükemmel bir arkadaşlık ortamımız var. Başarımızın aldında bunun büyük bir payı var. Florya'da bunu bize sağlayan tüm personel ve teknik heyetimize teşekkür ederiz."

'Sadece Barça'yı izlerim'

"Boş vaktimde taraftarı olduğum Barcelona'nın dışında başka takımı izlemem. Umarım bir gün onlara karşı oynarım. Ama topa dokunabilir miyim bilmiyorum."

-"Boş vaktimde televizyonda futbol maçı izlemem. Onun için dünyadaki ve Türkiye'deki takımlardan fazla bilgim yoktur. Ama çok iyi bir Barcelona taraftarıyım. Sadece onların maçlarını seyrediyorum ve büyük keyif alıyorum.

-Umarım bir gün onlara karşı da oynarım. Oynarım ama topa dokunabilir miyim bilmiyorum. Bir santrfor olarak benim endişem bu. Ama kaleci olarak Muslera'nın sıkıntısı olacağını sanmıyorum. Çünkü o dünyanın en iyi kalecilerinden biri ve mükemmel bir insan.

'MESSİ'Yİ İSTERDİM'

-Bizim takıma transfer yapmak teknik direktörün işi. Ben bu işlere kesinlikle karışmam. Sadece bir fantezi olarak Messi'yi transfer etmek isterim. Herhalde buna da kimse bir şey demez."

'G.Saray hayatımı KOLAYLAŞTIRIYOR'

Elmander kısa sürede takımla adaptasyon sağlamasının arkasındaki en büyük gerçeğin kendisi ile takımınının karakterlerinin uyuşması olduğunu da söyledi.

"GS Bonus GSNET ve GS Mobile kullanıyorum ve çok memnunum. Taraftarı da bunlardan faydalanıp kulübe katkı sağlamaya davet ediyorum."

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön