Derbinin en iyisi, en kötüsü...

Galatasaray, 2013'ün ilk derbisinde Beşiktaş'ı 2-1 mağlup etti. Maça Felipe Melo'nun kırmızı kartı damga vururken; yeni transferler Wesley Sneijder ve Dentinho'nun forma ilk kez forma giymesi gecenin önemli gündem maddelerinden oldu.

Bu önemli derbinin ardından kalemlerine sarılan spor yazarları derbiyi yorumladı. Yazarlar arasında ortak fikir ise, Albert Riera'nın maçın en iyi oyuncusu olarak dikkat çekmesiyken; Hamit Altıntop'un ise verimsiz bir futbol oynadığıydı.

İşte spor yazarlarından derbi yorumları;

AHMET ÇAKIR | ZAMAN

Melo'nun yaptığı kadar yıkıcı olmasa da yorucu bir durum Hamit'in artık drama dönüşmeye başlayan yetersizliği. Takım 10 kişi kalmışken bomboş durumda penaltı noktası üzerinden topu kaleye gönderemeyişi isyan edilecek türdendi. Sonrasında da hep yapamadığı işler, kaybettiği toplar ve öteki dağınıklıklar artık dramatik bir hal almaya başladı. Bizim bildiğimiz Hamit başka bir adamdı. Bu gördüğümüz onun gölgesi gibi. Sarı Kırmızılı takımın bu galibiyeti şampiyonluk yolculuğunu başlatacak kadar önemli ve değerliydi. Maçın en iyisinin Riera olduğunu da eklemeden geçmeyelim.

LEVENT TÜZEMEN | TAKVİM

Galatasaray'da yardımlaşma sahaya çok akıllı yansıyordu. Fiziksel güç yetersizliği içindeki Fernandes, Beşiktaş'ı sırtlayamayınca orta alanı kolay kontrol altına alan Galatasaray istediği gibi top çevirip hücuma etkili çıktı. Devre biterken Riera'nın kafayla attığı gol bir zeka ürünüydü. Bu ortaya kafaya sıçrayarak vuracakları için Elmander ya da Umut golü atamazdı.

CÜNEYT TANMAN | BUGÜN

Fatih hoca aslında dün akşam ilginç işler yaptı. Burak'ı niye oyuna almadı. Hakan Balta'yı oyuna alıp, Sneijder'i niye santrafor olarak oynattı. Oyuna hatalı hamle ile başlayan Aybaba ise ikinci yarıda doğru hamle ile başladı ve erken gol ve rakibi eksik kalınca puan alma fırsatını yakaladı. İlk 45'te Hamit çok kötüydü..Var mı yok mu? Tempoya ayak uyduramadı... Hamit niye frikik atar? Hele bu formu ile... Hamit için olumlu söylenecek tek şey Galatasaray 10 kişi kaldıktan sonraki çabaları...

UĞUR MELEKE | MİLLİYET

Dünkü derbinin ilk yarısı, Galatasaray'ın eski doğrusunu, Beşiktaş'ınsa yeni doğrusunu arayışı şeklindeydi. İlk yarıda kazanan eski doğru oldu.
2011-2012 model Galatasaray, belki adam geçmeyen, belki savunma arasına öldürücü koşular yapmayan bir takımdı. Ama kenarlarda Engin-Emre ve defansif santrfor Elmander'le merkezde iyi bir pas trafiği sağlıyor, golleri de pasla kaleye kadar girerek atıyorlardı. İlk devrede aldığı iyi sıralamaların kötü oyununu gölgelediğinin farkında olan Terim, 2012 doğrusuna döndü. Kasımpaşa maçının en kötüsü Emre'de ısrar etti, geçen seneki sistemin en kritik adamı Elmander'i tuttu. Takıma bir "araya pas mecburiyeti" hissettiren Burak'ı dışarıda bıraktı. İlk devre sonundaki görüntü, Galatasaray'ın eski doğrusundan iyi verim aldığını gösteriyordu.

OSMAN ŞENHER | MİLLİYET

Burada konuşulacak konu Melo olmalı. Oğuzhan'a tükürdü mü, hoh mu dedi bilmiyorum. Tribünle yeşil saha arasındaki mesafe uzak, iyi göremedim. Şayet tükürdüyse yazıklar olsun bu adama. Son 30 dakika arkadaşları Melo için de koştular. Bu maçı kazanmak için her şeyi yaptılar. Sneijder'e gelince 3 kere topla buluştu. Attığı paslarla onun için futbolcu demiycem, futbolcunun kralı diyeceğim. Galatasaray'a çok büyük güç katacak. Kendini belli etti, ama zamana ihtiyacı var. Sonuçta gol pozisyonu açısından keyifli bir maç olmadı. Ama sahaya koydukları mücadele için her iki takımı da kutlamak lazım.

ŞANSAL BÜYÜKA | AKŞAM

Dünya yıldızı Sneijder, Arena'nın yenilenen o pırıl pırıl çimlerinde tribünleri dolaşıp dört bir tarafa selam verirken, aynı anda bir başka dünya yıldızı Didier Drogba'nın transfer haberi geldi... Doğal olarak Arena'nın rengarenk tribünleri mutluluktan kendinden geçmiş maçı beklemeye başladı... Şurası çok açık ortada: Geçmiş yıllarda sıkıntılarla kavrulan Galatasaray'da o günler hızla geride kalıyor... Başarısızlık, karamsarlık, parasızlık artık Cim-Bom'un gündeminde, kaderinde yok... Galatasaray sadece futbolda değil, hemen hemen her branşta yeniden yükselen bir yıldız gibi parlıyor...

ATİLLA GÖKÇE | MİLLİYET

Tam anlamıyla dramatik bir derbi izledik. Bunun adını isterseniz "zengin ve yoksul" koyabilirsiniz. Galatasaray "varlıklarıyla" gövde gösterisi yapıp adeta övünürken, Beşiktaş "yokluklarıyla" dövündü... Kolay gollerle heyecanı ve coşkusu çabucak uçan bir derbiydi bu... Galatasaray daha üçüncü dakika dolarken Emre Çolak'la beklemediği golü buldu... Samet Aybaba Almeida'nın yokluğunda Holosko'yu santrfor olarak oynatmak istemiş, onun sağ kanattaki yerini Hilbert'le, Hilbert'in sağbek görevini de Mehmet Akgün'le doldurmaya niyetlenmişti. Bu niyet hiç tutmadı. Üstelik, Mehmet Akgün'ün boş bıraktığı sol kulvardan Emre Çolak ilk faturayı da kesiverdi...

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın