Önceki Haber Sonraki Haber

"Çıkarılabilecek en iyi sonuç"

Usta gazeteci Ahmet Çakır, Galatasaray'ın Lazio ile oynadığı mücadeleyi değerlendirdi.

19/02/2016 Cuma Zaman

Zaman Gazetesi yazarı Ahmet Çakır, Galatasaray-Lazio mücadelesini kaleme aldı. Denizli'nin taktik anlayışını yorumlayan Çakır, Galatasaraylı futbolcuların performansını da değerlendirdi.

İşte Çakır'ın yazısı: 

Ustamın adı Hıdır, elimden gelen budur!

Epey zamandır tribünlerde 30 bin dolayında taraftar görmediğimizden “birşeyler olur mu acaba?” diye umutlanmak istedik.

Hazırlanan koreografi de eski parlak günleri hatırlatır gibiydi. Ancak daha maç başlamadan saygı duruşu sırasında yaşanan bilinen durumlar ve arkasından “vur-kır-parçala/bu maçı kazan” iğrençliği, her türlü umudu sıfırlayan bir değişmezlik dramıydı.

Mustafa Denizli'nin Koray Günter (yeni Bülent Korkmaz'ı olabilir mi?) sürpriziyle birlikte bir yığın savunma adamını sahaya sürmesinin ne işe yarayacağını düşünmenin de bir anlamı yoktu. Onun kadar deneyimli ve çaplı bir hocanın enkaz devraldığını kanıtlayabilmek için, şampiyon takımı enkaza çevirmesi karşısında da insan ne diyeceğini bilemez hale geliyor.

Fakat o da ne! İlk dakikalarda kendi sahasından çıkamayan Sarı Kırmızılı takım önce neredeyse Sabri ile gol atıyordu, sonra da attı! İnanılması çok zordu ama o pozisyonda ortaya konan toplam takım aklı ve Donk'un çok sakin biçimde verdiği gol pası görmezden gelinebilecek gibi değildi. Fakat aynı oyuncunun gereksiz faulü eşitlik golünü çok erken getirdi. Her yan topun inanılmaz kolaylıkla gol şansı oluşturmasını en rahat değerlendirebilecek takımlardan biriydi Lazio.

Dolayısıyla Arena'daki sürpriz futbol bayramı 10 dakika bile sürmedi (oysa bu kısa sürede ‘abi, çanların kimin için çaldığını anlamışlar galiba' diye mesajlar geliyordu) ve sonrasında herşey bilinen şekline döndü. Chedjou ve Sabri'yi ortaalana çıkarıp Donk, Selçuk ve Sneijder ile oluşturulan 5'li yapı, maçın olsa olsa 1/4'lük bölümünde işe yaradı. Sonrasında rakibin üstün fizik gücü, oyun bilgisi ve oynama becerisi maça damgasını vurdu. İkinci gol de çok gecikmeyecek gibiydi. Muslera'nın eski takımına karşı ne kadar direnebileceğini merak eder durumdaydık.

Rakip ikinci yarıda Candreva gibi güçlü bir silahla hamle yaparken biz kazanmak için Sabri'nin 1 gol daha atmasını bekler durumdaydık… Kaptan Selçuk'un beklenmedik derecede silik kalışı, Podolski'nin Lazio savunması içinde boğulması, Sneijder'in çırpınışlarını da anlamsız kıldı. İtalyan takımının tek kaleye çevirdiği maçtan çıkarılabilecek en iyi sonuç, var olan durumu korumak gibi görünüyordu. Hele Denizli son hamlesini Umut'la yaparken sonuçtan umutlanmak zordu...

Sarı Kırmızılı takım ligdeki perişanlığından kurtulmuş sayılırdı ama bu kadarı istediğini elde etmeye yetmedi. Lazio elbette ki yenilmeyecek takım olarak görülemezdi ama Galatasaray o Galatasaray değildi… Yenen goldeki artık bıktırıcı hale gelen yetersizliğe karşın savunma iyi direndi. Özellikle Koray beklenenin üzerinde performans gösterdi. Chedjou takımı ayakta tutan adam görünümündeydi. Sabri'nin attığı gol hazine değerindeydi ama onun dışındaki katkısı sınırlı kaldı.



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön