İyileşen hasta sayısının vaka sayısını geçmesiyle normal hayata daha erken dönüş umudu da arttı. Rakamların koronavirüsle mücadelenin çok iyi gittiğinin bir göstergesi olduğunu söyleyen Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyeleri, son verileri yorumlarken bir yandan da uyardı: "Aman rehavete kapılmayalım, kurallara uymaya devam edelim."
27/04/2020 Pazartesi HürriyetKoronavirüsle mücadele hız kesmeden devam ederken son günlerde iyileşen hasta sayısının yeni vaka sayısını geçmesi, normal hayata daha erken dönüş umudunu arttırdı. "Tablonun böyle devam etmesi halinde normal hayata geçişi de hızlandırır mı? Rakamlar salgına karşı önlemleri nasıl etkiler? Bu rakamlar rehavete kapılmamıza neden olur mu?" şeklindeki soruları Bilim Kurulu üyeleri Hürriyet'e yanıtladılar. İşte Bilim Kurulu üyelerinin görüşleri:
SALGINI YENMEYE ÇOK YAKINIZ
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel: Son iki günde iyileşen hasta sayısı vaka sayısını geçti. Bu bize sağlık birimlerimizin daha da rahatladığını ve salgınla mücadelenin ne kadar iyi gittiğini anlatıyor. Vaka sayılarımız da 3 binlere düştü. Tabii ki biraz temkinli olup bu düşüşün kalıcı olduğunu biraz daha gözlemlememiz lazım. Kalıcı olarak düştüğünü görürsek o zaman kırılmayı yakaladık demektir. O zaman hepimizin daha ciddi şekilde kurallara uymamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü salgını yenmeye çok yakın olduğumuz anlaşılıyor. Ama rehavet ve gevşeme olursa yeniden vaka artışları olabilir. Sağlık Bakanlığımız gelişmeleri yakından izliyor ve buna göre normal hayata kademeli geçiş için yol haritaları oluşturuyor. Bu nedenle normal hayata geçiş için alınan kararlara uyulması da önemli.
GELİŞMELER BİZE BAĞLI
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk: İlk defa iyileşen vakalar, günlük vakaların üzerine çıktı. Bu salgınlarda önemli bir düzelmeye işarettir. Yakında inişe geçeceğini gösterir. Bunlar çok sevindirici, ancak asla bir rehavete neden olmamalı. Korunma tedbirlerine (maske, el yıkama, izolasyon, evde kalma) en ufak bir uyumsuzluk göstermeden, kurallara uymaya devam edersek, salgının azalma eğilimine girdiğini söyleyebiliriz. Bundan sonraki gelişmeler bize bağlı. Dünyada dalgalanmalar oluyor, bunlara ülkemizde de meydan vermemek adına, bakanlık bize, 'kuralları kaldırdık' diyene kadar, tedbirlere devam etmeliyiz. Kademeli geçiş konusu için biraz daha beklemek lazım. Pek çok faktör birlikte düşünülecek, geçiş bizim önlemlere uymamızla olacak. Kademeli geçişte de bazı kurallara uymamız gerekecek. Ne zamana kadar? Ülkemizde ve dünyadan bu hastalık bitene kadar.
İKİNCİ DALGAYI UYANDIRMAYALIM
BAYRAMDAN SONRA YAVAŞ YAVAŞ...
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü: Tablo tabii ki iyiye gittiğimizi gösteriyor ancak şu an itibariyle mevcut tedbirleri gevşetmememiz lazım. Salgının birinci dalgasını tümüyle durdurduktan sonra kademeli geçiş söz konusu olabilir. Bu geçişte de ikinci dalgayı uyandırmayacak şekilde tedbirleri almamız gerekecek. Özellikle bayramdan sonra yavaş yavaş kademeli geçiş olabilir ama bu da kısıtlama şeklinde olmalı. Yani karşılaşmayı engelleyecek önlemler şeklinde. Sokakta, alışverişte, işyerlerinde, turizmde bir-iki metreyi koruyacak tedbirleri almak şart. İyi gidiyoruz gerçekten ama aynen devam, rehavete kapılmayalım.
SON 14 GÜN BİR ŞEY OLMADIYSA
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Kenan Midilli: Bu iyiye gittiğimizin işareti ama bunu ilk günden görmek zor tabii ki. Son 14 gün içinde bilmediğimiz, anormal bir bulaşma olmadıysa salgın inişe geçecektir. Bunu izleyip göreceğiz. Kademeli geçişe de öyle karar verilecek. Temkinli ve aşamalı şekilde olacaktır. Yoksa her şey başa sarar. Şu anda en kritik olan şey rehavete kapılmamak. Sonuç olarak psikolojik açıdan yıpratıcı bir süreç. İnsanlar bir an önce bundan kurtulmak istiyorlar ama tedbirleri bırakırsak daha yıpratıcı bir tablo karşımıza çıkar.
Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.