Önceki Haber Sonraki Haber

Avusturya'da kim, ne yaptı?

Galatasaray'da Avusturya kampı bugün tamamlanıyor. Yeni sezon öncesi teknik direktörlük koltuğuna Fatih Terim'i getiren ve yaptığı isabetli transferler ile dikkat çeken Galatasaray, Avusturya'da oldukça verimli bir kamp dönemi geçirdi.

12/07/2011 Salı Webaslan.com

Galatasaray'da Avusturya kampı bugün tamamlanıyor. Yeni sezon öncesi teknik direktörlük koltuğuna Fatih Terim'i getiren ve yaptığı isabetli transferler ile dikkat çeken Galatasaray, Avusturya'da oldukça verimli bir kamp dönemi geçirdi.

Terim'in takımın başına geçmesinden sonra yeniden oluşan takım ruhu ön plana çıkarken; futbolcular arasında esen arkadaşlık rüzgarları tüm camiaya büyük bir memnuniyet yarattı.

Avusturya kampını yakından takip eden Fanatik Gazetesi, Galatasaray'ın kamp çalışmalarını yakından takip etti ve bugünkü baskısında futbolcuları, teknik heyeti değerlendiren bir yazı kaleme aldı. İşte o değerlendirmeler...

Aykut Erçetin: Sakatlığı nedeniyle takımla çalışamadı. Muslera’nın transferinden sonra Galatasaray’daki geleceği riske girebilir.

Ufuk Ceylan: Büyük ümitlerle transfer edildi ancak halen beklenen patlamayı yapamadı. İkinci kaleci olacak.

Eray İşcan: Çok genç ve yetenekli. Taffarel sayesinde çok iyi bir kaleci olabilir. Bu sene A2 takımında tecrübe kazanır.

Sabri: Forması garanti. Her zaman olduğu gibi yine çok çalışıyor. Fatih Terim’in sağ beki olmak hem yürek,
hem de ciğer ister. Sabri’de her ikisi de var.
Serkan: İyi niyetle çalışıyor ama Galatasaray forması iki beden büyük geliyor... Terim’in takımında ona yer yok.

Gökhan Zan: Forma için Servet’le çekişecek. Yaşadığı sakatlıklar nedeniyle bir türlü formayı kapamadı. Çalışkan ancak üzerindeki ürkekliği bir türlü atamıyor.

Servet: Ujfalusi’nin partneri olur. Her zamanki gibi çok çalıştı. Fizik gücü en üst düzeyde.

Semih Kaya: 20 yaşındaki genç futbolcu Türkiyemspor maçında kusursuz oynadı. 4’üncü stoper olarak kadroda yer bulabilir.

Hakan Balta: 2 senedir kendi seviyesinin çok altında. Fatih Terim’in gelmesinin ardından antrenmanlarda daha istekli görünüyor. Ancak hocanın sisteminde kenar beklere çok iş düşüyor.

Çağlar: Geçen sene transfer olduğunda sakattı. Hazırlık kampını sakat olarak geçirmişti. Bu sene, Hakan Balta’nın formsuzluğu onun şansı olabilir.

Ayhan Akman: Tecrübeli oyuncu, her hazırlık kampında olduğu gibi yine çok çalıştı. Tecrübesiyle iyi bir yedek olacak.

Ceyhun: Çalışkan ve efendi kişiliğiyle takıma hemen uyum sağladı. Unterhaching maçında takımın iyilerinden biriydi. İsabetli bir transfer...

Culio:
Arjantinli futbolcu geldiği günden bu yana hırslı ve çalışkan. Avusturya kampında da çok çalıştı. Formanın değerini biliyor, orta sahada iyi bir alternatif olur.

Yekta: İyi niyetli ve çalışkan. Kampta hocanın gözüne girmek için varını yoğunu ortaya koydu. İlk 11’de olmasa dahi 18’deki yeri garanti.

Mustafa Sarp: Taraftarın gözden çıkardığı Sarp’ın morali çok bozuktu. Kendini göstermeye çalıştı ama işi zor.

Emre Çolak: Yeteneğiyle performansı doğru orantılı değil. Yeteneğini sahaya yansıtamıyor. Ancak iyi bir hazırlık dönemi geçirdi.

Serdar Eylik: Dayanıklılık testinde ikinci olması teknik ekibi şaşırttı. Ama klasını idmanlarda sahaya yansıtamadı.

Musa Çağıran: 19 yaşındaki oyuncu iyi niyetiyle mücadele ediyor. Antrenmanlarda çok çalıştı ama Galatasaray forması için henüz erken. Takımda kalması sürpriz olur.

Okan Derici: Tekniğiyle, teknik ekibin gözüne girdi. İlk maçında şansın yardımıyla da olsa golünü attı. Kampın çalışkan isimlerinden biriydi. Çok çalışırsa, hem Galatasaray’ın, hem milli takımın değişmez oyuncularından biri olur.

Aydın Yılmaz: 5 senedir patlaması bekleniyor. Şu gidişle iyi bir antrenman topçusu olacak. Çok çalışması lazım çok...

Kazım: Fatih Terim’in gelmesiyle moral bulan Kazım, antrenmanlarda çok iyiydi. Unterhaching maçında da etkili oynadı ve golünü attı.
İlk 11’de yeri garanti ve sağ kanat onun.

Baros: Antrenmanlarda gol şov yaptı. Elmander ile uyumu dikkat çekti. Sakatlanmazsa bu sezon az 20 gol atar.

Stancu: İyi niyetiyle çalışıyor. Yeni bir     forvet gelse bile takımda 4. golcü olarak kalabilir.

Pino: Tipik bir Güney Amerikalı. Rahat ve vurdumduymaz. Takımda gözden çıkarılacak
ilk yabancı oyuncu olacaktır.

Anıl Dilaver: Onun şanssızlığı önünde Elmander ve Stancu’nun olması. Henüz 20 yaşında, antrenmanlarda elinden gelen her şeyi yaptı. Tek eksiği tecrübe.

Mehmet Batdal: Kamp raporu yazarken dahi en son aklıma gelen futbolcu oldu! Artık genç de değil, 25 yaşında. Bekleyecek zaman yok. Muhtemelen Türkiyemspor maçında son defa Galatasaray forması giydi...

Tomas Ujfalusi: Takıma çabuk uyum sağladı. Antrenmanlarda çok hırslı. Unterhaching maçında 45 dakika oynadığı sürede tecrübesini konuşturdu. Ancak şu da bir gerçek ki ağır bir futbolcu. Ama tecrübesi, fizik gücü ve agresif futboluyla bu açığını kapatıyor. Lider kişiliği ve tecrübesiyle hocanın bankosu olur.

Johan Elmander: İsveçliler genelde soğuk olur ancak Elmander takıma çok çabuk uyum sağladı. Güçlü fiziğiyle antrenmanlarda takım arkadaşlarına zor anlar yaşattı. Ayrıca Baros ile iyi bir ikili oluşturdu. Kampa geç katılmasına rağmen çok çalışarak açığını hızla kapattı. Tam bir takım oyuncusu ve hücum presi çok iyi yapan bir forvet.

Arda Turan: Antrenmanların en neşeli isimlerinden biriydi. Fatih Terim ile sürekli diyalog halindeydiler. Hocanın gelmesi Arda’yı adeta ateşledi. Antrenmanların en hırslı ismiydi. İkinci hazırlık maçında sakatlandığı için sadece 12 dakika sahada kalabildi. Eğer bu morali ve hırsı devam ederse 2011-12, Arda Turan’ın sezonu olur.

Selçuk İnan: Arda sayesinde takıma çok çabuk uyum sağladı. Dayanıklılık testinde 3. oldu. Amerikalı kondisyonerle özel idmanlar yapıyor. Unterhaching maçının 2. yarısında attığı paslarla, yılın en isabetli transferi olduğunu gösterdi. Fatih Terim’in bu sezonki göz bebeği olur.

Fatih Terim: Kuşkusuz ki Fatih Terim’in gelişi Galatasaraylı futbolcuları motive etti. Terim’in ismi, kötü geçen sezonun izlerini çabucak sildi. Hoca, antrenmanlarda çok neşeliydi. İstediklerini oyunculara tek tek anlattı. Futbolcularla bire bir ilgilendi. Hocanın bir bakışı bile öğrencilerini harekete geçirmeye yetiyor. Fatih Terim için kampın en formda ismiydi diyebiliriz.

Hasan Şaş: Renkli kişiliğini antrenman sahasına yansıttı. Futbolcuların hepsiyle
iyi diyaloglar kurdu. Zaman zaman idmanda katıldığı oyunlarda ‘futbolcu’ Hasan Şaş’tan örnekler verdi. Kilo alıp formunu kaybetse de hırsından hiçbir şey kaybetmemiş.

Ümit Davala: Yabancı futbolcularla diyalogları çok iyiydi. Futbolcuyken olduğu gibi, hocayken de bir hayli soğukkanlı. Sakin kalıp, işini yapmaya çalıştı.

Taffarel: Kalecilerin ondan öğrenecek çok şeyi var. Sadece antrenman yapmıyor, şakalaşıp bütün kalecilerle yakından ilgileniyor. Kampın en renkli isimlerinden biriydi. Adı yeter; Claudio Taffarel...

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön