Uğur Meleke, Galatasaray - Atletico Madrid maçını yorumladı
16/09/2015 Çarşamba MilliyetMilliyet Gazetesi yazarlarından Uğur Meleke, Galatasaray - Atletico Madrid maçını değerlendirdi...
İŞTE O SÖZLER...
Tarih 8 Ağustos’tu. Galatasaray, Bursa’yı ideal 11’iyle, çizgilerde Podolski-Yasin, on numarada Sneijder ve santrforda Burak’la 1-0 yenip Süper Kupa’yı müzesine götürdü. Her şey yolundaydı. Düzen oturmuş, yeni sezona 3 kupayla başlanıyordu... Sadece 1 hafta sonra, şampiyon takım Sivas’a gitti, Hamzaoğlu anlaşılmaz bir şekilde Burak’ı yedek bıraktı. Sonradan giren tecrübeli golcü beraberliği kurtarabildi ancak.
Bir hafta daha geçti, bu kez çengeli Yasin’e taktı, 60’ta onu sokarken Burak’ı çıkararak takımını kendi eliyle karıştırmaya devam etti. Konya deplasmanında sağ açıkta hiçbir şey yapmayan Umut’la devam etti. 4’üncü haftada içeride Mersin maçına gelindiğinde özgüvenini yitirmiş Yasin’i 11’e geri döndürdü.
Yani özetle şu oldu aslında: Galatasaray’ın ileri dörtlüsü Bursa’yı yenip kupayı aldıktan sonra 3 hafta anlamsızca kurcalandı, 4’üncü hafta tekrar başa dönüldü! Arada da olan Yasin’in özgüvenine ve Burak’ın sinirlerine oldu.
Sonra o kritik Salı geldi, sezonun ilk Avrupa kupası maçında Hamzaoğlu arayışları maalesef bitmedi. Yasin, her iyi sonucun da-her kötü sonucun da bedelini ödemeye devam etti, bu kez de formasını Emre’ye kaptırdı. 4 aydır ilk 11 oynamamış Emre sudan çıkmış balığa döndü, basit hatalar yaptı. Olabilir, oyuncunun iyi günü gibi kötü günü de olacaktır şüphesiz. Ama hocası ona da 45 dakika dayanamadı, 32’de çıkartıp ıslıklattırmaktan da geri kalmadı.
Mesele, Atletico’yu yenmek-yenilmek değil kesinlikle. Zaten Galatasaray’ın geçen yıl daha güçlü olan kadrosu Devler Ligi’nde 1 puan alabilmiş; bu yıl da Kupa 1 için yetersiz olduğu aşikardı.
Zaten Melo gitmiş, Telles gitmiş, Sabri alternatifsiz, ön liberoda Hakan var. Her şey eksik, her yer eksik. Esas mesele şu: Zaten yetersiz olan bir takımda, az sayıdaki işleyen yeri de kurcalamanın manası ne? 3 kupanın mimarları Burak’la Yasin’i yok etme girişimi kime ne fayda sağladı? Takımın oturmuş tek yeri Semih-Hakan’ı bozmak akılcı mı? 20’lik Rodriguez yeni bir ülkede, ilk 11’deki ilk maçında neyi eksik yaptı ki formasını bir stopere devretti? Ya da eğer Salı günü tercihleriniz böyle olacaksa, bunu test etmek için en uygun zaman, içerideki Mersin maçı değil miydi?
Bu Atletico Madrid, her halükarda bu maçı kazanırdı, doğru. Ama dün Atletico kazanmadı. Hamzaoğlu kaybetti.
Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.
aslanlargs
onlieborda bilal oynasa olmuyor, melo gitti, rodrigez olmadı, baska adam kalmadı.
bays
hislerimize tercuman olmussun ugur meleke
saim-hoca
BALTA yi ön libero oynatmak amerikayi yeniden keşfetmek, baltayi taşa vurmaktir. Bende diyorum Hamza Prandelli!!!
ayhandayan
teşhis tastamam doğrudur. hamza hoca takımı deneme tahtası yaparken kendini de bitiriyor.
gsthegreat
iyi demissin
gsavrupafatihi81
uğur meleke en sağlam yorumculardan! bu yazıda hamzaya ders niteliğinde verilsin üzerine çalışsın talebe...
ferdifon80
istifa etmekte erdemliktir adamliktir miadin dolduysa gideceksin arkadas
17-okan-17
Burak Yılmaz Galatasaray'a geldiği günden bu yana ne oynuyor ki hala onun adını yazıyorsunuz. Burak Yılmaz takımın ileride kalamamasının tek nedenidir. Selçuk her topu tutuyor ve takımın hızını engelliyor, ahengini bozuyor, topu seri şekilde kullanmak yerine rakipleri faul yapsın diye tutuyor. Sneijder tek başına kalıyor çünkü onun oyun aklını anlayacak bir Yasin bir de Podolski var. Yasine sürekli kenarda Podolski'de şuan için güçsüz. Melo gitmiş takımın dinamosu sökülmüş. Muslera kurtarmaktan bıkmış. Semih sıradan, Sabri sıradan, Carole sıradan, Burak ile Umut zaten hiç yoklar. Hoca var mı
volkane
gercekten bu adama ne oldu bunun arisligini anlamis degilim yasin bizi sampiyon yapti coccuga takti kafayi kendi sonunu getiriyor bence Denajer i libero oynatalim adamda calim var iyi göz var forvet bile oynar kafayi herkesden iyi vuruyor