Önceki Haber Sonraki Haber

Altaylı: "Kimi suçlayacağım?"

Fatih Altaylı, Galatasaray'ın kutlama gecesine damga vuran olayı yorumladı...

02/06/2015 Salı Habertürk

Fatih Altaylı, Galatasaray'ın kutlama gecesine damga vuran olayı yorumladı

Kutlamalarda Abdurrahim Albayrak ile Ali Dürüst kürsüye çağırılmadı. Tabii ki bir kriz oluştu. Siz ne diyeceksiniz?

Ayıp edildi. Abdurrahim yok, Ali yok. Peki o zaman Başkan niye orada? O da olmasın. Başkan Dursun Özbek, ikisini kürsüye davet etmeliydi. Bakın ben bu olaya sadece şampiyonluk kutlamaları bağlamında bakmıyorum. Bu Galatasaray’ı bekleyen çok önemli bir tehlikenin işaretidir. Geçen haftalardaki konuşmalarımızda ben bunun işaretini verdim zaten. Hatırlarsanız, “Ali ile Abdurrahim’e yapılan teklif çok içten yapılmış bir teklif değildi” demiştim.

Tehlikeden kastınız ne?

Seçimlerden önce Galatasaray’da daha önce yöneticilik yapmış arkadaşlarımla beraber oturuyorduk. Herkes yeni yönetim kurulunun tecrübesizliğinden tedirgindi. İçimizden biri, hadi adını da vereyim eski basketbol şube yöneticisi Özcan Çetinsoy, “Ben sizin gibi düşünmüyorum. Yönetim tecrübesiz olduğunu biliyor ve bu yüzden camiada işi bilen herkesten destek isteyecek ve herkesin elini taşın altına sokmasını sağlayacak bir yapı kuracaktır. Hepimiz bir ucundan tutarız” dedi. Ben de Özcan’a “İnşallah ama pek umutlu değilim” dedim. Aynı Özcan önceki gün bana “Sen haklısın galiba. Bunlarda öyle bir hava yok” dedi.

Dün de Özer Saraçoğlu ile konuştuk. O da Canaydın dönemindeki hataların tekrarlanmasından ve camianın bir bölümünün dışlanmasından çekiniyor. Ama gidişat o yönde. Başkan Dursun Özbek Galatasaray’ın tüm dinamiklerini devreye sokacak basireti gösterirse Galatasaray başarılı olur. Aksi takdirde emin ol rezil oluruz. Seneye bir daha seçim yapmak zorunda kalırız. Ali ile Abdurrahim’e yapılan Başkan’ın nasıl bir yol izleyeceğinin işareti. En azından kendisi kutlama sırasında Ali ile Abdurrahim’i kürsüye çağırabilir, hiç değilse bir teşekkür edebilirdi. Başkan’a kim akıl veriyorsa, Başkan kimin dümen suyuna girdiyse bilsin ki, onlar kendi komplekslerinden dolayı Galatasaray’a ihanet ediyorlar. Fakat Ali ile Abdurrahim’in başına gelenler ya da layık gördükleri muamele benim için sürpriz değil. Bekliyordum bunu. Bu gelecekte olacakların da habercisidir. Büyük ayıptır. Bu tecrübesiz yönetim bu iki iyi Galatasaraylı’yı dışlarsa transfer bile yapamazlar, üç beş üçkağıtçı menajerin kucağına oturu, Galatasaray’ı büyük yük altına sokarlar.

BİR AYIP VARSA BAŞKAN’INDIR

Başkan’ı suçluyorsunuz sanki!

Kimi suçlayacağım. Malzemeciyi mi? Var ise bir ayıp Başkan’ındır. Yönetici olmayacaksa kürsüde kimse olmaz. Başkan da! Ama Başkan çok ortalıkta. Galatasaray’da hiç alışık olmadığımız kadar ortada. Şampiyonluğu ilan ettiğimiz hafta yapılan kutlamalarda da sürekli ortadaydı. ‘Galatasaray Başkanları bu kadar ortada olmamalı’ deriz biz hep. Hiçbir Galatasaray Başkanı bu kadar ortada görünmezdi. Bu havayla saygınlığı kalmaz.

FELİPE MELO FUTBOLUN İÇİNDE

Melo kutlamalardan önce yaptığı röportajda Demirören’in kupa törenine gelirse elini sıkmayacağını söyledi. Bu sezon TFF ve hakem komitesi tarafından en çok kollanan oyuncunun hala TFF’ye gönderme yapması ne kadar doğru?

Melo’nun kollanması Fenerbahçeliler’in iddiası. Melo heyecanlı ve sert bir oyuncu. Melo Avrupa maçlarında kart görüyor da Türkiye Ligi’nde mi görmüyor. Demek ki, yaptıkları dışardan ters görünse de size, futbol içinde. Sürekli Federasyon Başkanı’nı hedef alması ise büyük yanlış. Tamam oldu bir şeyler ama üzerine sünger çekip unutması lazım bunu. Ha babam, de babam aynı mevzu olmaz.

BİZİ F.BAHÇE ŞAMPİYON YAPTI!

Demirören döneminde üçüncü şampiyonluğunuzu aldınız. Herhalde artık “Yeter Demirören” diye bağırmazsınız.

Ayıp yahu. Kiminle şampiyon olsak o başkan sayesinde olmuşuz gibi gösteriyorsunuz. Ulusoy’da oluruz “Başkan sayesinde” dersiniz. Rahmetli Hasan Doğan’la oluruz “Doğan sayesinde”, Demirören döneminde oluruz “Demirören sayesinde...”. Şunu kabul etseniz çok rahatlayacaksınız. Galatasaray güçlü ve şampiyon olmayı biliyor. Ama tabii siz bunu bilmezsiniz değil mi? Bu yıl biz şampiyon olmadık, Fenerbahçe bizi şampiyon yaptı. Kuralları istedikleri gibi belirlediler yine de olmadı. Ona bozuluyorsunuz değil mi!

GALATASARAY’IN KUTLAMASI, FENERBAHÇE’Yİ AŞMIŞ

Galatasaray şampiyon oldu. Kutlamaları beğendiniz mi?

Geçen yıl Fenerbahçe’nin kutlamaları da güzeldi ama bu kez Galatasaray onu aşmış. Bayağı neşeli, iyi düzenlenmiş, heyecan verici bir kutlama yapmışlar. Kutlamanın bir eksiği vardı, onu da herkes biliyor, herkes konuşuyor zaten!

GIRGIR OLMAYACAKSA REKABET NİYE VAR Kİ!

Sneijder’ın “Ağlama Fener” şarkısı kutlamaların en çok konuşulan konusuydu. Bence küfür olmadığı sürece bunlarda sıkıntı yok. Siz ne diyeceksiniz?

Elbette ki bunlar olacak. Sonuçta ezeli rakiplerden söz ediyoruz. Küfür yok, hakaret yok, gırgır var. Birbirimizle alay etmeyip gırgır geçmeyeceksek bu rekabet niye var ki! Bakın asistanım Gülay 23 yıldır benimle birlikte çalışıyor. Fenerbahçeli’dir. Hem de en fanatiğinden. Her Galatasaray- Fenerbahçe maçı sonrası birbirimizle dalga geçeriz. Bir yıl Fenerbahçe şampiyon olduğunda benim koltuğumu sarı laciverte boyamıştı. Biz yenilince yemez içmez bana mesaj atar, dalga geçer. Ben de ona aynısını yaparım. Hatta bir kere küstük, birkaç hafta konuşmadık. Bu işin eğlencesi bu. Benim en yakın arkadaşlarımdan biri Fenerbahçe kongre üyesidir. Birkaç yıl önce Fenerbahçe şampiyon olunca mahalleli ile birlikte benim evi Fenerbahçe bayrağı ile sardılar, kapıyı da sarı laciverte boyarlarken ben de üzerlerine hortumla su sıkarak savuşturdum tehlikeyi. Bu arkadaşım Galatasaray şampiyonluğunu ilan ettiği anda bana ilk mesaj çekip kutlayandır. Fenebahçe şampiyon olunca da ben onu kutlarım. Ama o beni daha çok ve daha sık kutlamak zorunda kalıyor.



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön