G.Saray Başkanı Mehmet Cansun, cumartesi günü oynanacak derbi maç için kendilerine bin 100 bilet ayıran F.Bahçe yönetimine rest çekti. Şükrü Saracoğlu Stadı'nın kapasitesinin 52 bin kişiye çıkarıldığını hatırlatan Cansun, ‘‘Kurallara göre seyirci kapasitesinin yüzde 5'i kadar, yani 2 bin 500 bilet verilmesi lazım. Ancak F.Bahçe yönetimi, tüm çabalarımıza rağmen bin 100 bilette ısrar ederek, ortamı geriyor’’ dedi.
Biletlerin az olmasının yanı sıra pahalı olduğuna da dikkat çeken Cansun, ‘‘Biz ilk maçta F.Bahçe'ye tanesi 5 milyon liradan bin 100 kale arkası bileti vermiştik. Ama onlar, 'Kale arkasında yerimiz yok' diyerek, tanesi 50 milyon liradan başka bir tribünün biletini veriyorlar’’ diye konuştu. Cansun, bilet krizine Futbol Federasyonu'nun el koyması gerektiğini, aksi taktirde olayın boyutlarının genişleyeceğini belirtti. G.Saray Başkanı şöyle devam etti: ‘‘Federasyon, kendi kurallarına sahip çıkıp, bilet sayısının artırılması için F.Bahçe'ye baskı yapmalı.
Eğer isteklerimiz gerçekleşmezse, maça taraftar götürmeyeceğiz. Sadece 15 yönetici gider, derbiyi seyrederiz. Şunu unutmayalım, bugün bizim başımıza gelen, yarın da F.Bahçe'nin veya Beşiktaş'ın da başına gelir. Bu yüzden bilet sayılarının kurallar çerçevesinde belirlenmesi gerektiği görüşündeyim.’’
Cansun, maçla ilgili olarak, "Biz kazanırsak puan farkı 10’a çıkar, onların kolu kesilir. Biz kaybedersek, fark dört puana iner, bizim sakalımız traş olur" dedi.
“Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki maç Galatasaray kongresini hiç etkilemez. Biz 10 puan geride olsaydık etkilerdi. Ama Fenerbahçe’den 4 veya 7 puan önde olmamız bir şeyi etkilemez. Yenilirsek sakalımız kesilir, onların ise kolu kopar. Sakal tekrar çıkar ama kol geri gelmez. Fenerbahçe’yi favori gösterenler bu işi iyi biliyor... Favoriler kaybettiğine göre demek ki biz kazanacağız. Ben takımıma güveniyorum.”
“Maçı idare eden bir hakem olsun da kim olursa olsun. Erol Ersoy adı da beni hiç ilgilendirmiyor. Her hakem kabulümüz. Haluk Ulusoy’un Hakan Ünsal için baskı yaptığı doğru. Ama benim öyle baskıyla falan iş yapmayacağımı Ulusoy iyi bilir. Fazla birşey istemiyorum. Diyorum ki kendisi oraya bir para yazacak. Diyecek ki; bu parayı getirirsem giderim. Canı ne isterse onu yazsın. Parayı getirdiği gün serbest kalacak. Ama mukaveleyi yapacak.”
