Röportajında takımdan gidebilecek oyuncuların da olabileceğini ifade eden Rumen teknik adam, orta sahada hücuma yatkın bir oyuncuya ihtiyaçlarının bulunduğunu, bunun için de 1 Eylül'e kadar vakitlerinin olduğunu kaydetti.
Hagi, transferde aktif olmalarının önemli olduğunu vurgularken, "Şu anda takımı oluşturuyoruz, gelen oyuncular olabileceği gibi, gidenler de olabilir. Tecrübeli oyuncular aldık ve bu takıma katkıda bulunmaları gerekiyor. Onlardan beklentilerim var ve hep birlikte başarıya ulaşacağız" diye konuştu.
Galatasaray'ın imajı konusunda bir değişikliğin olduğunu düşünmediğini ileri süren Gheorghe Hagi, "Benim için Galatasaray Türkiye'de her zaman 1 numaradır. Son dönemlerde alınan sonuçlar iyi değildi, ancak bu gibi dönemler Galatasaray'ın büyük ismine etki etmez" dedi.
"Galatasaray'ın başarısı için birlik olmalıyız" diyen genç teknik adam, "2.5 sene sonra kulübe geldiğimde geride bıraktığımız birlik ve beraberliği hissetmedim. Biraz kopukluk vardı. Biz her zaman bir takımdık, kazandığımız zaman (hepimiz kazandık, kaybettiğimiz zaman hep beraber kaybettik) derdik" şeklinde konuştu.
Futbolcuların antrenmanda maksimum seviyede çalışması gerektiğine değinen Hagi, antrenmanda ciddi çalışmayanların maçlarda performans gösteremeyeceği felsefesine sahip olduğunu anlattı.
Hagi, futbolda her zaman aç olunmasının gerekliliğine de dikkat çekerek, dün yapılanların, bugün için geçerli olmadığını dile getirdi.
Gheorghe Hagi, oyuncuların karakterli olmaları gerektiğinin de altını çizerken, yeteneğin yanı sıra iyi bir karaktere sahip olmayan futbolcuların başarılı olamayacağını vurguladı.
Sporda disiplinli ve düzenli olanın kazanabileceğini kaydeden Hagi, şunları söyledi: "Elbette ki kurallarım var. Yaptığımız kolektif bir spor. Ekip olarak yapılan sporlarda mutlaka uyulması gereken kurallar olmalı. Kadroda yer alan her futbolcunun farklı karakterleri var. Herkesin kendi kaprisleri var. İşte o kaprisleri, herkesin evde bırakması gerekir. Bu ekibin parçası olan herkes birbirine tolerans göstermeli."
Rumen çalıştırıcı, taraftarların kendisine sevgi gösterilerinde bulunmalarından dolayı mutluluk duyduğunu ifade ederek, "Bana burada bir iz bıraktığımı hissettiriyorlar" dedi.
"Bıraktığın yerde iz bırak" felsefesini taşıdığını dile getiren Hagi, her zaman taraftarları sevindirmek için futbol oynadığını, onları mutlu ettiğinde kendisinin de mutlu olduğunu söyledi.
3 yıl önce futbolu bıraktığında oyunculuğu beyninde bitirdiğini söyleyen Gheorghe Hagi, antrenman temposuna dayanamadığı için futbolculuktan koptuğunu kaydederek, "Bana (antrenmanlarda görün, haftada 2 antrenmana çık) dendi. Ancak ben bir işin yarısını yapacak birisi değilim. Yaptım mı yüzde 100 olur" diye konuştu.
Hagi, Galatasaray'a futbolcu olarak geldiğinde teknik direktörlüğü kafasına koyduğunu kaydederken, teknik adam olma olasılığının futbol kariyerindeki Hagi ismi için en dezavantajlı seçenek olduğunu, çünkü her şeye sıfırdan başlamak zorunda kaldığını vurguladı.
Saha kenarında olmayı çok sevdiğini de ifade eden Rumen teknik adam, "Benim hayatım futbol. Bir gün gelecek takım elbiseyi giyip biraz daha yukarılara geleceğim. Gelecekte yönetici olarak da futbolun içinde olabilirim" şeklinde konuştu.