Bordeaux’dan ayrılmam bir zorunluluktu. Daha fazla oynamak için oradan mutlaka ayrılmam gerekiyordu. Bordeaux takımının ilk onbirinde yerim olduğuna inanıyorum. Fakat kendimi ifade etme şansı tanınmadığını düşünüyorum. Galatasaray’ın sportif perspektifi ve hedefleri benim için ilginç ve uygundu. Yöneticileri de şartlarımı zorluk çıkarmadan kabul ettiler.
Teknik Direktör Elie Boub’la bir sorunum yoktu. Ancak yedek kulübesinde oturmak ve son 20 dakikada oyuna girmek kötüydü, bu hiçbir işe yaramıyordu. Şu anda bildiğim şey, zorda olduğum zaman beni isteyecek birilerinin hep var olması. Beni mutlu eden şey de bu. Ve Şampiyonlar Ligi’nde mücadele edecek bir takımın kadrosunda bulunmak; bu da benim için memnun edici bir şey. Bunun için İstanbul’u kabul ettim. Kariyerime yeni bir sayfa daha ekleyeceğim.
Geçen sezon fizikzel problemler yaşadım ve bunlar bana psikolojik olarak yansıdı. Geçen kış Brezilya’ya gidip orda tekrar kendimi buldum. Şu anda gerek fizik, gerekse moralman oldukça iyiyim. Galatasaray’da, kendimi bir kez daha kanıtlamak peşindeyim. Fransa macerama kesin bir çizgi çekmedim. Sonuçta kiralık gidiyorum, sözleşmem gereği sezon sonunda Bordeaux’a geri dönmem gerekiyor. Ama gelişmeler neyi gösterir bilemem.
