Önceki Haber Sonraki Haber

"Büyük işlere imza atacağız"

Bursaspor'dan transferimiz Mustafa Sarp ve takım kaptanlarından Ayhan Akman, Galatasaray TV'de yayınlanan Kamp Günlüğü programının konuğu olarak yeni sezon hazırlıklarını değerlendirdiler.

30/06/2009 Salı Webaslan.com

Ayhan Akman ve Mustafa Sarp, Galatasaray TV'de yayınlanan Kamp Günlüğü programının konuğu olarak yeni sezon hazırlıklarını değerlendirdiler.

- Bu akşamki Kamp Günlüğü programımızın konukları Ayhan Akman ve Mustafa Sarp ile beraberiz. Programımıza öncelikle hoş geldiniz.

Ayhan Akman: Hoş bulduk.
Mustafa Sarp: Hoş bulduk.

- Hollanda'daki kamp döneminiz tüm hızıyla sürüyor. Kampın üçüncü gününü de çift antrenman yaparak geçirdiniz. İlk gün çok yağmur yağıyordu ve hava serindi fakat bugün hava gerçekten çok sıcaktı. İstanbul'dan farklı değildi diyebiliriz.
A.A: Aslında kamp dönemlerinin serin olmasından yanayız. Bugün hava çok sıcaktı ama çalışma ortamımız ve kaldığımız yer çok güzel. İnşallah burada iyi bir form yakalarız.

- Yıllardır Galatasaray takımıyla birçok yerde kamp yaptın. Futbolcuların çalışabileceği ve oksijenin bol olduğu bir yer değil mi?
A.A: Bence şu ana kadar gittiğim en güzel kamp yerlerinden biri burası. Çok güzel bir sahaya ve ortama sahip bir yer.

- Mustafa sen de Galatasaray'a hoş geldin. Takıma alışabildin mi?
M.S: Alıştım diyebilirim. Burada çok güzel bir ortam var. Galatasaray'ın aile bağlarının ne kadar güçlü olduğunu hep duyarız. Buradaki alışma dönemimi çok çabuk atlattım diyebilirim. Arkadaşlarım beni hiç yalnız bırakmadılar.

-  Önceden dışarıdan gözlemlediğin takım arkadaşlarınla beraber burada aynı havayı solumak çok farklı değil mi?
M.S: Evet çok farklı. Böyle büyük bir camianın çatısında daha önceden tanıdığım arkadaşlarımla buluşmak çok güzel.

-Ayhan sana tekrar dönecek olursak, Galatasaray'da en tecrübeli oyuncusun. Sezon öncesi kamplarını çok iyi tanıyorsun. Burada genel hava nasıl? Yeni arkadaşlarınız da kampa katıldı.
A.A: Bu sene Galatasaray'da 9. sezonum olacak. Sadece Galatasaray'da değil, diğer takımlarla da birçok kampa katıldım. Genel olarak değerlendirdiğimde burası çok güzel bir yer. Evet yeni arkadaşlarımız da kampa katıldı. Sanırım başka arkadaşlarımız da gelecek ve geniş bir kadro oluşacak. Mustafa da bu yeni arkadaşlarımızdan biri ve onun oyununa da saygı duyuyoruz. Galatasaray'ın bu sene kadro açısından bir sıkıntı yaşamayacağını düşünüyorum.

- Geçen yıldan bahsedecek olursak; Galatasaray takımı lig başlamadan önce favori ilan edilmişti. Önüne birçok hedef koymuştu fakat bu hedeflerinin hiçbirini gerçekleştiremedi. Genel anlamda sorun neydi?
A.A: Geçen sezon başarısız geçti muhakkak. Şampiyonluk ve UEFA Kupası Finali'ni gerçekleştiremedik. Genel anlamda sorun, sakatlıkların olmasıydı. Milli Takım'da oynayan arkadaşlar ve yoğun maç trafiği de bizi etkiledi. Bütün ligi değerlendirdiğimizde çok sakatımız oldu. Milli oyuncu sayımız ve sakatlıkların sayısının fazla olması bizi olumsuz etkiledi. Hamburg maçına kadar şampiyonluğun en büyük adayı bizdik. Hamburg ve Trabzonspor maçları kırılma noktalarıydı. Hamburg'a 2-0'dan 3-2 yenildiğimiz maç bizi demoralize etti ve düşüşe geçtik. Bunları tabii ki mazeret olarak göstermememiz gerekir ama özellikle defans bloğunda yaşadığımız sakatlıklardan dolayı birçok maçı kaybettik. Biz sezon sonunda kendimizi değerlendirdiğimizde, üst üste aynı kadroyla maça çıkmadığımızı gördük.

- Mustafa sen de Galatasaray'ı yıkanlardan birisin. Senin de daha önceden belirttiğin gibi küçüklüğünden beri Galatasaray taraftarısın. Sana göre geçen sezonki Galatasaray'ın eksileri ve artıları nelerdi?
M.S:  Benim dışarıdan biri olarak geçen sezonu yorumlamam pek doğru olmaz çünkü geçen yıl Galatasaray'ın içinde neler yaşandığını bilmiyorum. Dışarıdan gözüken şeyleri söyleyecek olursam; en büyük sorun sakatlıklardı. Büyük takımlarda oturmuş bir kadro her zaman avantajdır. Bir kişi eksik bile olsa takımda büyük bir sorun oluşabilir. Umarım bu sezonu hiçbir sakatlık yaşamadan geçiririz.

- Tabii ki biz de hiçbir futbolcunun sakatlanmasını istemeyiz. Sonuçta her futbolcu bu işten ekmek parasını kazanıyor.
A.A: Muhakkak öyle. Futbol bir fair play oyunu. Herkes tarafından bu yaşanan sakatlıkların çok kolay olduğu sanılıyor ama aksine çok sıkıntılı bir durum. Umarım hiçbir futbolcu sakatlık yaşamaz.

- Yeni sezondan konuşalım biraz da. Galatasaray'ın yeni teknik direktörü Frank Rijkaard ve yardımcıları takımın havasını bir anda değiştirdi. Bilindiği gibi Galatasaray Avrupa basınına ve UEFA'nın resmi internet sitesine manşet oldu. Frank Rijkaard hakkında neler söyleyeceksin?
A.A: En son Barcelona takımının hocasıydı. Bu takımda hem İspanya ligi hem de Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu yaşadı. Hem futbolculuk hem de teknik direktörlük kariyeri başarılarla dolu bir insan. Türkiye'ye ve Galatasaray'a gelmesi, Türk futbolunun gelişimi için çok önemli bir olay bu. Umarım herkese hayırlı olur.

- Peki, Rijkaard ile ilgili gözlemlerin neler?
A.A: Hoca hakkında bir şey söylemek için daha çok erken ama hocamızla yavaş yavaş taktik hakkında konuşmaya başladık. Kendisinin hücum futbolu oynatacağı belli. Frank Rijkaard  ile birlikte büyük işlere imza atacağımızı düşünüyorum.

- Mustafa sen hoca hakkında neler söyleyeceksin?
M.S: Kariyeri hem futbolculuk döneminde hem de teknik direktörlük döneminde gerçekten çok iyi. İsmi Galatasaray'a yakışacak biri. İnşallah hem bizim adımıza hem kendisi adına Galatasaray'a çok güzel günler yaşatır. Kendisi oyun sistemi hakkında çok toplantı yapmadı bizimle ama ben kendisiyle bir hafta daha fazla çalıştığım için az çok kendisini tanıma fırsatı buldum. Çok disiplinli biri ve herkese eşit davranıyor. Kimseyi kayırmıyor. Güzel günlerin bizi beklediğini düşünüyorum.

- Senin mevkiinde çok güçlü isimler var. Ayhan Akman, Barış Özbek, Mehmet Topal, Tobias Linderoth gibi... Forma savaşı çok kızışacak gibi gözüküyor. Bunun için neler söylemek istersin?
M.S:
Tabii ki rekabet olacak. Eğer rekabete hazır olmasaydım başka kulüplere giderdim. Büyük bir takımda oynamak için her zaman hazır olmanız gerekir. Forma şansının bana mutlaka geleceğini düşünüyorum. Ama önce ama sonra. Onu bilemem. Dediğim gibi forma savaşının olacağı bir yere gitmek istemesem başka kulüplere giderdim. Her şey göstereceğimiz performansa bağlı. Benim için bir problem yok.

- Sen de 2006 yılında Milli Takım'a çağırıldın. Peki, sonrası neden gelmedi?
M.S: Milli Takım'a gitmek çok kolay bir şey değil. Çünkü herkese açık bir kapı bu. Bursaspor'da iyi bir performans sergiliyordum fakat sakatlığımdan dolayı son dört hafta forma giyemedim. Dolayısıyla Azerbaycan ve Fransa maçlarındaki kadroya çağrılamadım.

- Galatasaray 2008-2009 sezonunu beşinci sırada bitirdiği için sezonu erken açtı. Bu durum sizce avantaj mı yoksa dezavantaj mı?
A.A: Muhakkak bu durum artıya dönüştürülebilir. Bütün takımlardan önce toplanıp, onlardan önce hazır olacağız. Bir şekilde form yakalamamız gerekiyor. Tabii bu durumun dezavantajı da var. Lig uzun bir maraton. Ayrıca milli maçlar da var. Bu zorlukları aza indirmek için de geniş bir kadroya ihtiyacımız var. Bu yüzden inşallah bu sezon sakatlıklar yaşamayız. Geniş kadromuz, uzun lig maratonundaki yükümüzü hafifletecek. İnşallah bu geniş kadro sayesinde tüm kupaları alacağız!

- Önünüzdeki ilk resmi maç UEFA Avrupa Ligi'ndeki rakibiniz Tobol maçı olacak. İlk maçınız deplasmanda oynanacak. Rakip hakkında neler söyleyeceksin Mustafa?
M.S: Galatasaray takımı kimseyi küçümsemeden, herkesi ciddiye alarak maçlarını oynamalı. Kazakistan Ligi bize çok uzak bir lig olabilir ama bizim için ciddi bir maç olacaktır. Rakibimizi küçümseme gibi bir durumumuz söz konusu olamaz.

- Ayhan sen nasıl bakıyorsun UEFA Avrupa Ligi'ne?
A.A: Rakibimiz kim olursa olsun hedefimiz UEFA Avrupa Ligi'nde final oynamak!

- Peki, rakibin hakkında neler düşünüyorsun? Sizin için bir Kazakistan seyahati olacak.
A.A: Evet uzun bir yol yapacağız. 'Hava veya saha kötüydü' gibi mazeretler aramamalıyız. Kazakistan'ın Tobol takımı dengimizde bir takım değil. Elimizden geleni yapıp turu geçmek istiyoruz.


- Burada size çok yoğun bir ilgi var.
A.A.: Yılda bir defa buraya geliyoruz. Onları da anlamak lazım. Bizlere gösterilen ilgiyi çok fazla da olsa anlayabilirim. Çünkü yılda bir defa geliyoruz. Ama zaman zaman taraftarlarımızı kırdığımız durumlar olabiliyor. Bizi anlayışla karşılamalarını istiyoruz. Çünkü sonuçta buraya çalışmaya geliyoruz. Çalışmalarda nabzımızın 180 vurduğu zamanlar oluyor. Biz de bir şekilde onları anlayışla karşılıyoruz.

- Mustafa, sen ilgi ve alakayla ilgili neler söyleyeceksin?
M.S.: Özellikle yurtdışı kampıyla ilgili söylemek gerekirse, yoğun bir ilgi var burada. Ben de burada fazlasıyla ilgi görüyorum. Umarım bu formaya layık olurum.

- Peki kaptan bedensel ve zihinsel olarak hazır olduğunuzu düşünüyormusunuz? Tatiliniz yeterli mi?
A.A.: Aslında tatil hiçbir zaman yetmez. Geçen yıl da tatil pek yapamadık. Hemen şampiyonluk kutlamalarından snra milli takım kampına gittik. İspanya'ya baktığımızda yılda 60-70 maç oynuyorlar. Sezonda belki 70 maçta forma giydi bu futbolcular. Bunları düşünmemiz gerekiyor. Mazeretler üretmememiz gerekiyr. Tatili her zaman yapmak istersiniz. Ama konsantrasyonumuz tam ve buraya hazır geldik.

- Takım kaptanı olarak sana özel bi sorum var. Gelen transfer teklifleri takımı nasıl etkiliyor, tavsiyelerin neler?
A.A.: Zeki oyuncular var bizde. Arda da bunlardan biri. Doğal olarak transfer teklifleri gelebilir. Normal bunlar zamanında bize de geldi. Demoralize olmamalılar. Arda'nın ben Avrupa'ya gitmesinden yanayım. Türkiye'den bir başka takıma gideceğini düşünmüyorum. Zaten kendisi de açıkladı. Bu transfer tekliflerini olumlu olarak değerlendirmeli.

- Olumsuz etkiler mi bu durum?
A.A.: Yok etkilemez bence. Ben sevinirim aslında. Pozitif olarak algılarım. Sonuçta siz performansınızla bu teklifleri yine alabilirsiniz. 1 sene sonra da gerçekleştirebilirsiniz. Pozitif bakmak lazım tekliflere.

- Başkan da, "Arda'nın gideceği takım büyük olmalıdır" diye açıklada zaten
A.A.: Hedefi olan takımları seçmeliler. Başka takım düşünüyorsanız Galatasaray gibi büyük hedefleri olan bir takım seçmeliler.

- Gökhan Zan da senin gibi Beşiktaş'tan transer oldu. Hem milli hem Beşiktaş'ın stoperi. Artıları eksileri ne olacak sence?
A.A.: Galatasaray'ın kapısından içeri girdikten sonra buranın değişik bir havası olduğunu söylemiştim ben. Ben bunu gerçekten hissettim Florya'ya geldiğimde. Çok güzel bir camia burası. Hedefi olan futbolcular için çok doğru bir tercih. Çok güzel günler yaşıyorum ben. İnşallah o da güzel şeyler yaşayacak.

- Adaptasyon sürecini çabuk atlatacaktır milli takımdan arkadaşları da var.
A.A.: Mutlaka evinde hissediyordur Gökhan.

- Mustafa, dışardan göründüğü gibi değil dimi buranın havası?
M.S.: Evet dışardan göründüğü gibi değil. Burayı solumanız gerekiyor. Buraya ilk geldiğimi ve yeni transfer olduğumu hiç belli ettirmediler. Çok güzel bir ortam var. İyiki burayı seçtim. Çok büyük başarılara imza atarsak benim için bir mutluluk olur. Ali Sami Yen çok önemli bir mabed. Ben tabii ki bu formayla ilk defa çıkacağım için çok heyecanlıyım..

- Futbolu bıraktıktan sonra Türk futbolunun neresinde olmak istiyorsun?
A.A.: Hedeflerim arasında futbolun içinde olmak var neresinde olacağımı bilmiyorum.

- Neresinde olmayı düşünüyorsun? Yorumculuk, teknik direktörlük...?
A.A.: Söylediğin parçalardan bir tanesinde inşallah olmayı düşünüyorum. Bilgi ve birikimimi iyi eğitim aldıktan sonra Türk futbolu için inşallah kullanacağım.

- Çocukların da sporcu olacak mı?
A.A.: Bilmiyorum. Onları tesislere getiriyorum, onlarla top oynamayı seviyorum. Aslında sporcu olmalarını istiyorum. Mental ve fiziksel anlamda çok yararlı oluyor gelişimleri için ama yetenekleri neye yönelirse o mesleği yapacaklar. Doktor da olsalar ticaret de yapsalar ben spor yapmalarını teşvik edeceğim.

- Galatasaray taraftarına mesajınız neler?
A.A.: Biz geçen yılki başarısızlığımız için özür diliyoruz. Bu sene en üst seviyede bitirmek istiyoruz. İnşallah son senemizde bizi yalnız bırakmazlar Ali Sami Yen'de. Onların katkısı çok büyük olacak bizi sonunda kadar desteklesinler. Biz de mücadelemizi sonunda kadar sürdüreceğiz.

- Geçen yıl sizi boş statta oynamak etkiledi mi? Bazı maçlarda stat boştu.
A.A.:
Mutlaka olumsuz etkiledi. Onları arkamızda hissetmek istiyoruz ve bizi desteklemelerini istiyoruz.

-Mustafa senin taraftarın için mesajın neler?
M.S.: Çok fazla birşey söylemeye gerek yok. İyi ve kötü günde destek veren topluluklar kendileri. Bu yılda da bu düşüncede olsunlar, bizi yalnız bırakmasınlar. Umarız 2009-2010 sezonu hedeflerimizin gerçekleşeceği güzel bir sezon olur.



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön