"Bu şampiyonlukta Gerets bir baş, bense bir boyundum. Oyuncuya daha yakındım. Gerets’in görmediklerini görebiliyor, yardımlaşmasını biliyordum. Birbirimize inanıyorduk. İkimizin de felsefesi aynıydı. Mösyö Gerets ve ben, şampiyonluk için bir saniye bile şüphe duymadık. Ben, en sıkıntılı zamanlarımızda, ’Hayır biz bu işi bitiririz’ dedim. Profesyonellikten taviz vermedim. Ama biz bir takım olmuştuk. Ne bizi, ne de takımımızı yıkamazlar.
Aramıza girdiler
Zaman geldi bana seviyesiz eleştiriler oldu. Ama yılmadık yolumuza devam ettik. Bizim en büyük hatamız. Avrupa’dan erken elenmemizdi. İkinci hatamızda Fenerbahçe karşısında futbolcular kadar bizde formsuzduk. Bu futbol oyunu içinde normaldir. Bunu kabulleniyorum. Burada kimse bir şey anlatmasın. Büyük iş yaptık.
Benim hocamla aramaya girmeye çalıştılar ama başaramadılar. Ben bir asistan olarak mesleki görüşlerimi öne aldım değerlendirdim. Psikolojik açıdan da değerlendirdim. Oyuncuya daha yakın olan bendim. Kimi zaman toleranslı davrandım. Prensiplerimin dışına çıkmadım. Büyük sıkıntılar çektim. Hoca ile futbolcu arasında köprü oldum. Gerets’in tek sırdaşı bendim. Böyle de devam edecek.
Şimdi daha çok bilinçlendik. Önümüz açık. Biz bir takımı yeniledik. Baştan meydana getirdik. Yılmadık, takımın adeta aynası gibiydim. Zaman geldi, hoca beni dinledi ve çok şey paylaştık. Futbolcu yönetimini ve liderlik vasfımızı öne çıkardık. Bu şampiyonluğa sezon başından beri inananların başında geldim."