"İyi bir koç mutlu olmaz"

Galatasaray Kadın Basketbol Takımı Başantrenörü Marina Maljkovic, GSTV’de Melisa Çizmeci’nin konuğu oldu. Sezona 14 maçta 13 galibiyetle başlayan takımımızda bu başarının mimari Maljkovic, Galatasaray’a geliş hikayesinden basketbola bakışına, sezonun geri kalanında bizleri neler beklediğinden basketbol dışında hayatının nasıl gittiğine kadar pek çok soruya içtenlikle cevap verdi.

“GALATASARAY AVRUPA’DA BÜYÜK BİR İSİM”
Kadın basketbolunun daha önce olduğu kadar ön planda olmadığını bilmeme rağmen buraya geldiğim ilk günden beri Galatasaray gibi büyük bir camiada olduğum için çok mutluyum. Avrupa’da büyük bir isim… 

“BURADA BİR SİSTEM KURUYORUZ”
İlk günden beri takım iyi durumda. İlk günden beri antrenmanlarda iyi çalışıyoruz. Genç ya da tecrübeli fark etmiyor. Bir sistem kuruyoruz. Takımda kaptandan en genç oyuncumuza iyi bir hiyerarşi var. Bu da sezon başındaki sürpriz başlangıcı getirdi. 

“GENÇLER TAKIMA ÖZEL BİR ENERJİ KATIYOR”
Benim hem kulüp hem de milli takımlarda genç oyuncularla çalışmayı sevdiğim bilinir. Her antrenmanda genç oyuncu olmasına önem veririm. Takıma yeni bir hayat, özel bir enerji katıyorlar. Genç oyuncular tüm takımın gelişmesini sağlıyor. Bu nedenle genç ve yetenekli bir ekiple çalışmak benim için yeni değil. 

“DERBİLERİN NE ANLAMA GELDİĞİNİ BİLİYORUM”
Benim gibi çocukluğunuzdan beri basketbolu takip eden hayatınızı basketbola adamış biriyseniz farkı anlıyorsunuz. Derbi maçlarının Türkiye’de ne anlama geldiğinin farkındayım. İspanya’daki Real – Barcelona ya da diğer ülkedekiler gibi… Hatta benim ülkemdeki Partizan – Kızılyıldız derbisi gibi. Derbiler her zaman özel bir his ve duyguyla oynanır. Beşiktaş maçı da kolay bir karşılaşma olmadı. 

“LİGDE HER RAKİP ZORLU”
Üst üste zor maçlar oynayacağız. Beşiktaş derbisi ile başladık. Şimdi de ligin güçlü takımlarından biriyle oynayacağız. Ligde her rakip zorlu… Özellikle Kayseri’de kendi sahalarında farklı oynuyorlar. Avrupa’da ismi olan harika bireysel oyunculara karşı zor bir karşılaşma oynayacağız. 

“FRANSA VE TÜRKİYE BİRBİRİNDEN FARKLI”
Fransa ve Türkiye Ligi Avrupa’da kadın basketbolunda en zorlu iki lig… İki lig birbirinden tamamen farklı. Bu iki lig çok fazla yetenekli oyuncuya sahip. 

“İYİ KOÇLAR MUTLU OLMAZ”
Dediğim gibi tablodaki takımlara bakarsanız neden bu ligin en iyi liglerden biri olduğunu anlarsınız. Herkes birbirini yenebiliyor. Tüm karşılaşmalar ölüm kalım maçı oluyor. Sonuçlar biraz sürpriz oldu. Bu sonuçların kalıcı olmasını istiyoruz. Genç oyuncularla yeni bir projeye başladık. Bu başarı antrenmanda sürekli iyi çalışarak geliyor. Fakat mutlu değilim… Ben mutlu olan bir koç değilim. Bence iyi koçlar mutlu olmaz. Her zaman daha iyisini istemeye devam eder. 

“LİDERLİK MUTLU ETMEZ”
Fikstür ile hiçbir zaman tatmin olamayız. Birinci sırada olmamız spordan çok da anlamayan insanları mutlu edebilir. Ben huzurlu değilim. Doğruyu söylemek gerekirse panik halindeyim. Her zaman mükemmeli aramaya, detaylarla uğraşmaya devam edeceğim.

“SEZON BİTMEDEN BİREYSEL DEĞERLENDİRME YAPMAM”
Oyuncularımı değerlendirmem… Evet kazandık ama Türkiye’de bu başarı yeni değil. Avrupa’da her yerde bu sürpriz iyi başarı konuşuluyor. EuroCup’ta mağlubiyetimiz yok. Bu da 1 Eylül’den beri ne kadar iyi çalıştığımızı kanıtlıyor. Sezon bitmeden de bireysel olarak oyuncuları değerlendirmem. Takım olarak değerlendirmelerim olabilir. Ama oyuncularımla yüz yüze yapmayı seçiyorum. Ondan sonra medya ve basınla konuşabilirim.

“EUROCUP’TA RAKİBİMİZİ İYİ TANIYORUM”
Rakibimizi çok iyi tanıyorum. Partizan’ı çalıştırırken onlarla oynamıştık. Şehri ve salonu biliyorum. O sahada nasıl oynanacağını biliyorum. Sürekli destek veren iyi sayıda taraftarları var. Deplasmandaki maç çok zorlu olacak. Takımlarının en önemli oyuncularından biri benim Sırp Milli Takımı’ndan oyuncum. Bildiğim bir takım. Hazırlanmak için zamanımız var. EuroCup’ta gelecek maçlar için çok iyi hazırlanmış olacağımızdan eminim. 

“BİZ İYİ OYNADIKÇA TARAFTAR DAHA ÇOK SAYIDA GELİYOR”
Sezon henüz başlamadan oyuncularımın iyi basketbol oynaması için elimden geleni yapacağımı söylemiştim. Bu sayede Abdi İpekçi’yi taraftarlarımız dolduracak. Taraftarlarımızdan çok mutluyum. Tabii ki daha fazla seyirci olabilir. Eminim ki ilerleyen günlerde daha fazla taraftarımız gelecek. Aslında bizim gelişimimize benziyor. Biz nasıl her maç daha iyi oynuyorsak onlar da her maç daha büyük sayılarda geliyor. Kadın basketbolunda her takımın böyle taraftarı yok. Galatasaray taraftarına ihtiyacımız var. İyi bir iş yaptığımızı düşünüyorum. Kadın basketbol taraftarlarla duygusal bir ilişki kurmayı başardı. 

“TAKIM KURARKEN SERT OYUNA UYGUN OYUNCULAR SEÇTİM”
Kulüp ve milli takımlardan beni iyi tanıyanlar bu tip oyunu çok kullandığımı bilirler. Çok agresif bir savunma ve çok hızlı hücum… Tam sahada baskıyı sık kullanıyoruz. Bu Galatasaray’da yeni. Takımımı kurarken bu profilde oyuncular seçtim ki oynadığımız sert oyunu parkede uygulayabilsinler. 

“BABAM BENİMLE GURUR DUYUYOR”
Ünlü bir isme sahip olmak her zaman hem pozitif hem de negatif etki yapıyor. Üstünüzde baskı oluşturuyor. Şanslıyım ki babam çok normal bir insan. Tabii ki basketbol hakkında konuşuyoruz ama o kendi kariyerini ben de kendi kariyerime yoğunlaştım. Bugün benle gurur duyan bir baba olduğunu söyleyebilirim.  Kendisi Türkiye’de hiç çalışmadı. Aslında çalıştırmadığı nadir ülkelerden biri. Bu konuda sürekli şakalaşıyoruz… Galatasaray için sezonun sonunu görmemiz lazım. O zaman mutlu olacağım ve yüzümde gülümseme belirecek. Bu da önemli başarılar kazandığımız anlamına gelecek.

“GALATASARAY BANA HEP DOĞRULARI ANLATTI”
Sanırım kulüp yönetimini daha iyi biliyorduk. Herhangi bir sır yoktu. Lyon’da devam etmeyeceğimi duyunca Galatasaray’dan beni aradılar. Dürüst olmak gerekirse çok düşünmeden karar verdim. Aradıkları ilk anda bana doğruları anlattılar. Ben de hayatta doğruya değer veren biriyim. Tamamen farklı bir hikaye olacağından bahsettiler. Daha önce olandan daha düşük bir seviyede olacağını anlattılar. Bana genç oyuncularla kurulu bu tip bir takımı çalıştırmak için motivasyonumun olup olmadığını sordular. Bu tip durumları seven biriyim. Çok düşünmeden kabul ettim. 

“TAKIM KOÇUN YANSIMASI”
Takımın koçun bir yansıması olduğuna inanıyorum. Benim ve tüm ekibimin işi takımda iyi bir kimya yakalanmasını sağlamak. Her geçen gün daha önce de anlattığım sistem hem saha içinde hem de saha dışında daha iyiye gidiyor. 

“MADALYALAR TEKRAR GERÇEKLEŞMESİ ZOR BAŞARILAR”
İki senede iki madalya… Avrupa Şampiyonası’nda altın ve Rio’daki bronz… Hayallerin bile ötesine geçti. Sırbistan gibi küçük bir ülke için bunun neler ifade ettiğini kelimelerle anlatmak çok zor. Bu başarıları tekrarlamak çok zor olacak. Avrupa Şampiyonası’nda görece kolay bir gruptayız. Jenerasyon değişiyor. Alttan gelen genç oyuncularımız var. Gelecekte bu değişimle bir şeyler yapabiliriz. Fakat bu iki madalya benim için kariyerimin ve ülkem için zirve. 

“NEVRİYE’YE YARDIM ETMEK İÇİN ELİMDEN GELENİ YAPACAĞIM”
Nevriye ile çalışmaktan çok mutluyum. Takımda hissettiğiniz iyi kimya teknik ekipte bizim aramızda da var. Menajerlerden doktorlara herkesi kapsıyor bu. Beraber iyi yaşıyoruz. Bu da başarıyı getiren etmenlerden. Nevriye’den bahsedersek… Yaşlı bir antrenör olmasam da koç olarak görevlerimden biri de genç koçlar yetiştirmek. Koçlukta 18. yılımı geride bırakıyorum. Onun gibi efsane bir ismin dünya çapında bir koç olması için elimden geleni yapacağım. Avrupa’da insanlar bu projeye büyük sempatiyle bakıyor. Genç kadın bir koçla başarı yakalayan bir takıma oynamayı henüz bırakmış büyük bir insan katıldı. Beni arayan herkes ekibimize büyük bir sempati besliyor…

“IŞIL SADECE KAPTAN DEĞİL BÜYÜK BİR KAPTAN”
Sezon boyunca oyuncularımı birbirinden ayırmam. Bunun nedeni de bir takım olmamız ve kimyamızın çok iyi olması. Sezon sonu herkes hakkında konuşabilirim. Hepimizden daha önemli olan şey takım. Işıl’a gelirsek… Kendisi çok özel bir karakter. Neler yaşadığını biliyorum çünkü Sırbistan’da da aynı şeyleri yaşadım. Genç bir takımda aldığı rol önemli. Daha önce olduğu gibi iyi bir kaptan olması hatta daha da iyi olması çok önemli. Nevriye ile birlikte genç oyunculara davranış ve spor değerleri konusunda eğitim vermeli. Genç oyuncularımız sadece Türk değil… Işıl sadece kaptan değil çok büyük bir kaptan.

“KADROMUZU TİTİZLİKLE KURDUK”
Önemli olan daha önce söylediğim gibi yönetimin elini açık tutmasıydı. Böylece oyuncuları seçip kendi takımımı kurabildim. Bu nedenle sezon başı takıma katılan tüm oyuncularımla gurur duyuyorum. Sezon içinde pek çok takım kadroda değişikliğe gidiyor. Galatasaray’da bunu söyleyebilir misiniz? Sezon başında oyuncularımızı titizlikle seçtik. 

“LİGLERİ KARŞILAŞTIRMAK ÇOK ZOR”
Avrupa’da saygı duyduğum iki lig var: Fransa ve Türkiye… Bu nedenle oyuncular buraya geldi. Aynı zamanda oyuncular gelişmek için çok çalışmak zorunda kalıyor. Ligleri karşılaştırmak çok zor. Bu nedenle WNBA ile Türkiye Ligi’ni kıyaslayamazsınız. Çok farklı… Dediğim gibi Fransa ligi de ayrı bir hikaye. Dünyada kalite olarak sıralarsak WNBA, Türkiye, Fransa ve son olarak da Çin…

“ANTRENMAN DIŞINDA DA ÇALIŞIYORLAR”
Genç oyuncular düzenli antrenmanlar dışında bireysel olarak da ekstra çalışıyor. Asistanlarım Efe, Nevriye ve Milos ise sürekli çalışıyorlar. Galatasaray çalışmak gibi çok önemli bir şansa sahipler. Bu çok önemli. Galatasaray’ın genç oyunculara şans veren bir takım olarak isim yapması önemli…

“İLK ANDAN İTİBAREN KENDİMİ RAHAT HİSSEDİYORUM”
İstanbul’a geldiğim ilk andan itibaren hem şehir hem de kulüpte kendimi rahat hissediyorum. Sırbistan’dan çok da farklı değil. Burada olmaktan çok mutluyum. Tabii ki en önemlisi de takımın başarılı olması. Bu nedenle mutluyum… Sadece ben değil yabancı oyuncularımız da burada olmaktan çok mutlu.

“TÜRKİYE’DE HERKES SEVGİ GÖSTERMEYE HAZIR”
İnsanların sevgisi… Buradaki herkes sevgi göstermeye hazır durumda. Türkiye’de herkes sıcak bir ilişki gösteriyor. En önemlisi de bu… Çok zamanımız olmamasına rağmen pek çok yere gittiğimi söyleyebilirim. Hayatınızda iyi bir organizasyona sahipseniz dışarı çıkıp yeni insanlar görmeye vakit yaratabiliyorsunuz. 

“DİLİ BİLMEMEK BENİM İÇİN GARİP”
Yanımda küçük bir kitap taşıyorum. Yolculuklarımız sırasına okuyorum. Benim için bir dili konuşamamak zor çünkü 5 farklı dil biliyorum. Hayatımın sadece kısa bir bölümünde dilini anlamadığım durumlar oldu. Öğrenmeye çalışıyorum. Dil öğrenmek için yeteneğim var. Konuşulanların bazılarını anlamaya başladım. Muhabbetin nereye gideceğini çözebiliyorum. Sizin konuşmanızdan sonrasını çıkartabiliyorum. Soruların bazılarını da anlıyorum. 

“DİĞER BRANŞLAR İÇİN ŞU AN ZAMAN YOK”
Doğruyu söylemek gerekirse onun için hiç zamanımız yok. Genellikle aynı saatlerde bizim de maçımız oluyor. Biz Riga’dayken erkek basketbol takımı İstanbul’da oynuyordu. Fırsat bulduğumda diğer branşlarda maç seyredebilecek olmak beni çok mutlu ediyor.  Koçluk yaptığım takımla yaşamayı seviyorum. İstanbul’da iyi bir yaşantım var. Buraya tatile gelmedim. Türk insanlar burada nasıl yaşıyorsa öyle yaşamak istiyorum. 

“TÜM OYUNCULARI TAKİP EDİYORUM”
Pek çok takımda oynayan iyi Türk basketbolcular var. Genç ve ilgi çekici oyuncular da alttan geliyor. Yönetimle bir araya geldikten sonra takıma potansiyeli olan genç oyuncu katmak isterim. Sürekli olarak tüm oyuncuları takip ediyorum. 

“GALATASARAY İSMİNİN NE KADAR BÜYÜK OLDUĞUNU GÖSTERİYOR”
Beni burada ağırladığınız için teşekkür ederim. Gerçek manada bir kulüp televizyonu görerek şaşırdığımı söyleyebilirim. Bu da üstümüzdeki formadaki ismin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Taraftarlara ise onların tezahüratlarına ihtiyacımız olduğunu söyleyebilirim. Bize gerçekten çok yardımcı oluyorlar. Örnek vermek gerekirse ise Samsun maçı… Sakat oyuncularımız vardı. Zor durumdaydık. Onların tezahüratları bize yardımcı oldular. Galibiyete direkt katkı verdiler. Her maç bize destek vermeye çağırıyorum. Her karşılaşma sonrası kaptanın önderliğinde tüm takımın onlara teşekkür ettiğini görecekler.