Önceki Haber Sonraki Haber

Almanlar Çizme ile dalga geçiyor

08/11/2001 Perşembe

Alman basını Fatih Terim'in görevine son veren Milan başkanı, İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'yi ağır bir dille eleştirdi. Almanya'nın saygın gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Zeitung'da çıkan yorumda, Terim'in Milan ile İtalya Ligi'nde 5. sırada olduğuna dikkat çekilerek şu ağır ifadeler dile getirildi.

‘‘Puan durumundaki 5'inciliği, Berlusconi gibi biri sadece hakaret olarak algılayabilir. Herhalde bu sıralama (5'incilik), kendisine en iyi şartlar altında, kendini beğenmiş İngiltere, Fransa, İspanya ve Almanya gibi ülkelerin başbakanlarının layık gördüğü sıralamayı hatırlatıyordur. Teknik direktör kovmalarının işe yaramadığı Siyasi Şampiyonlar Ligi'ni.’’

Frankfurter Allgemeine Zeitung'da, Terim'in gönderilmesinde en büyük payın futbolcularda olduğuna ima edildi. Alman basını, İtalya'da artık teknik direktörlerin kaderlerinin kalitelerine veya başarılarına göre değil, sahadaki milyonerler ile tribündeki milyarderlerin keyfine göre belirlendiğine dikkat çekildi. Terim'in gönderilme şeklinin yanlış olduğuna değinen gazete, ‘‘İtalya'da sezonun dörtte birini geride bırakan ve puan cetvelindede 5. sırada olan biri, telefon her çaldığında ‘Acaba kovuldum mu?' diye düşünmesi gerek’’ dedi. İtalya’da, ‘‘Şampiyon olan teknik direktör hariç, hepsi başarısız’’ görüşünün hakim olduğu vurgulanan yazıda şu görüşlere yer verildi:

‘‘Fatih Terim, G.Saray ile UEFA Kupası'nı kazanarak Avrupa'da son yılların en büyük sürprizini gerçekleştirmişti. Ancak İtalya'da beklenen sürprizi -ki o da bir sezon dayanabilmek- gerçekleştiremedi. İtalya Ligi son 10 yılda takımlarının Avrupa Kupaları'nda olduğu gibi hep örnek oldu. Bir nevi erken uyarıcı niteliğindeydi. Bu önce başarı konusunda oldu, sonra transfer ücretlerinin ve futbolcu maaşlarının yüksekliği konusunda. Son olarak ise kendilerini yarı tanrı olarak görmeye başlayan, kendini beğenmiş, burnu büyük futbolcular konusunda. Şimdi ise, bir mesleğin yok edilmesine yönelik bir tehlike olarak göze çarpıyor. Teknik direktörler, sahadaki milyonerler ile tribündeki milyarderlerin önünde pes edecek duruma geldi. Bir nevi öğretmen olan ve palyaço olmayan antrenörleri, tek devreye indirgeyerek, etkilerini hemen hemen hiç belli etmez hale getirdiler. Bu durum aynı, sesli harfleri öğrenmeden dil öğrenmek istemeye benzer. Sonra da 8 haftada bir dil öğretmenini kovmaya.’’



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön