Lucescu, oyuncularıyla da tek tek ilgilenirken, hepsinin yanaklarını okşadı ve teselli etti. Cim - Bom’un teknik patronu, "Hiç üzülmeyin sizler elinizden geleni yaptınız. Gönüllerde taht kurdunuz. Hakkınızdı, ama olmadı" dediği öğrenildi. Bu arada hem oyuncular, hem teknik kadro yaptıkları yorumlarda Sergen’in eksikliğini büyük ölçüde hissettiklerini vurguladılar.
Ali Sami Yen’deki karşılaşmanın bitiminde soyunma odalarında dramatik sahneler de yaşadı. Sarı - Kırmızılı bazı futbolcuların ağladığını gören ve teselli etmeye çalışan II. Başkan Fatih Altaylı’nın da gözyaşlarını tutamadığı belirtildi. Bu arada Başkan Mehmet Cansun’un tüm futbolcuları tek tek tebrik ettiği, ancak büyük bir üzüntü yaşadığı ifade edildi. Maçın bitiş düdüğü ile birlikte tribünlerden yükselen 'Bu taraftar sizinle gurur duyuyor' sloganları, Sarı-Kırmızılılar'a duygu sağanağı yaşattı. Gözler doldu. Kimse konuşmuyordu. Soyunma odasında başta Mondragon herkes gözyaşı döktü.
Şans Galatasaray'ın hiç yanında olmadı. Sarı-Kırmızılı takım, mükemmel oynadığı 6 Şampiyonlar Ligi maçını da 'Ahlarla vahlarla' tamamladı. Ama Barcelona maçında her şey farklı olacaktı. En azından bu umutla çıktılar sahaya. Galatasaray tek kale oynadı. Koca Barcelona çaresizlik içinde kıvranırken, top bir türlü üç kale direğinin içinden geçmedi. Bitiş düdüğü çalındığında Sami Yen'de tam bir şok yaşanıyordu.
Statta önce derin bir sessizlik yaşandı. Ardından şoku atlatan taraftarlar, hiç hak etmedikleri bir şekilde elenen takımlarını 'Bu taraftar sizinle gurur duyuyor' sloganı ile bağrına bastı. Onlar aslandı. Gözleri doldu, kendilerini zor tuttular. Soyunma odasına indiklerinde gözyaşlarını bıraktılar. Herkes ağlıyordu. Galatasaraylı futbolcular, Şampiyonlar Ligi'nden elenmeyi hazmedemiyordu.
Başkan Mehmet Cansun gördüğü bu sahneyi şöyle özetliyor: 'Mondragon bile ağlıyordu. Mondragon Kolombiyalı. O niye ağlasın. Havaya sokmuşuz olayı. İşte takım ruhu bu...' Futbol Şubesi Sorumlusu Abdurrahim Albayrak ise şöyle anlatıyor o anı: 'Maçtan sonra Florya'ya cenaze arabası gibi gittik. Kimse konuşmuyordu. Moralimiz bozuktu. Ağlamamak için birbirimizin yüzüne bakmıyorduk.'
