Kısaca beraberliği getiren olay, Galatasaray'ın ikinci yarıda farkı 2'ye çıkarmak için çaba sarfetmemesi oldu. İlk yarıda yararlanılamayan pozisyonlar ve Hasan'ın direkten dönen topunun yanında, ikinci yarıda Galatasaray, oyunu rölantiye almaya çalışınca beraberlik kaçınılmaz oldu. Gol sonrasındaki çabalar ise karşılıksız kaldı. 1-0'ın futbolda ne kadar tehlikeli bir skor olduğunu bir kez daha gördük.
Bunun yanında oynadığı iki maçtan sonra ilk 11'de sahaya çıkan Aydın, yine iyi işler yaptı. Gerçekten kendine güveni, pasları ve topu kullanış şekliyle gelecek vaadediyor. Fakat günlerdir medyada manşetlere taşınan Aydın'ın yanında bir de unutulan bir isim var. O da genç Ferhat... Ferhat takımla birlikte henüz birkaç maç oynamasına rağmen, sol bekte hiç sırıtmıyor. Zaten sezon başından beri sıkıntı çekilen sol kanatta, Orhan Ak'ın yanında alternatifinin alt yapıdan gelen bir oyuncu ile doldurulması bir hayli sevindirici bir olay. Umuyorum daha nice Ferhat'lar, Aydın'lar yetişir...
Yine Ferhat'tan sonra unutulan en önemli isme değinmek istiyorum. O da Teknik Direktör Eric Gerets... Gerets'in sene başından beri takıma katkıları ve tavırları ortada. Kulüpte böylesine bir mali kriz yaşanırken, hakkında çıkan "ayrılıyor" haberlerine, geminin kaptanı olarak "kovulana kadar buradayım" cevabı ile futbolcularına örnek oldu ve belki de en büyük motivasyonu sağladı. Song ve Saidou'nun yokluğunda, bugün herkesin konuştuğu isim olan Aydın'ı, bunun yanında Ferhat'ı sahaya sürdü ve gençlere verdiği önemi birkez daha gösterdi. İnanıyorum ki Gerets'in bu takımda yapacağı daha çok iş var...
Gelelim son günlerin flaş konusu "Bağış kampanyası"na... Adnan Polat'ın başlattığı bu kampanyadan sonra gerek kulüp içerisinden gerekse kulüp dışından çeşitli tepkiler geldi. Kimi Adnan Polat'ı tebrik etti, kimi ise kulübe yakışmadığını söyledi.
Kulübün mali durumunun, FIFA ve futbolculara olan borçların ödenemeyecek kadar kötü olduğu bir dönemde taşın altına elini sokmak, Galatasaray'a bir katkıda bulunmak sizce ne kadar yanlış?
Kulübün maddi açıdan bu sorunları yaşamasını tabii ki kimse istemezdi. Bu saatten sonra geriye dönüş olmadığına göre, geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarmak dışında, kısa ve uzun vadede bu sorun için çözümler üretmekten başka ne yapılabilir ki? İşte Adnan Polat da Galatasaraylılığını bir kez daha gösterdi. Bu sayede en azından FIFA'ya olan borçlar kapatıldı, futbolcuların alacakları yavaş yavaş ödenmeye başlanacak.
Aslında bu olay, maddi yönünün dışında bir şey farkettirdi bana. Önceleri zengin Galatasaraylılardan 100'er bin dolar bağış almak amacıyla başlayan bu işe, Adnan Polat ismi olduğu için, taraftarlar da yoğun ilgi gösterdi. Bazı eski yöneticilerin dediği gibi, bu kampanyayı yönetim başlatsaydı, bu kadar ilgi görmeyeceğinden eminim. Çünkü bunca olaydan sonra ne taraftarın ne de camianın yönetime güveni kalmadı. Bunun en büyük örneği de Rive Projesi için yönetime yetki verilmeyişi oldu. Dolayısıyla seçimde olacak bir kan değişikliğinden sonra tüm Galatasaraylıların artık kenetleneceği, yeni yönetime gereken desteği vereceği ve taraftarın da tepkisinin son bulacağı apaçık ortada...
