Önceki Haber Sonraki Haber

Dursun Özbek suskunluğunu bozdu

Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek uzun bir süre sonra canlı yayında merak edilen konular hakkında açıklamalarda bulundu.

13/09/2015 Pazar

Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek uzun bir süre Habertürk TV'de yayınlanan Spor Türk programında açıklamalarda bulundu. Hakkında yapılan eleştirilere cevap veren Özbek, başta Sneijder, Melo ve sarı-kırmızılı takımın gelecek planları olmak üzere birbirinden iddialı sözler dile getirdi. 

DURSUN ÖZBEK'TEN ÖNE ÇIKANLAR: 

1- Sabri'nin yeri için 30 milyon avro harcamışız
2- Melo'yu Inter'e 5.2 milyon avroya sattık, başarı
3- Burak Yılmaz için 10 milyon avorluk teklif geldi
4- Sneijder ile 2 yıllık sözleşme imzalayacağız
5- Denayer'in satın alma opsiyonu 30 milyon pound
6- Aziz bey yeni bir takım kurdu, transferler ona göre
7- Ibrahimovic hiçbir zaman transfer gündemimizde olmadı
8- Baskette işimiz bitti, Odeabank ile anlaştık
9- Forma sponsorluğu için iki firma ile görüşüyoruz
10- UEFA'dan izleme süresini uzatmasını isteyeceğiz
11- İstifa etmeyeceğim, görevimin başındayım

"SAKLANACAK, GİZLENECEK İNSANLAR DEĞİLİZ"

"Biz saklanacak, gizlenecek, insanların karşısına çıkmayacak işler yapmadık. Gerçekten ciddi bir rahatsızlık geçirdim. Biz yaptığımız işin farkındayız, hizmet odaklı bir yönetimiz. Hem Sneijder ile hem de menajeri ile 2 yıllık sözleşme konusunda anlaşmaya vardık, önümüzdeki hafta bu sözleşme imzalanacak. Bir iki pürüz var, mesala kontrattan çıkış hakkı. Şu anda Sneijder'in 20 milyon dolarlık bir çıkış hakkı var, onu 15'e çekmek istiyorlar. Sneijder, bizden memnun"

"Bizde transfer görüşmelerini Mehmet Özbek yapıyor. Mehmet Özbek konusunda gelen soruların tamamı saçma. Refik Arkan da var, onu neden sormuyorsunuz. 15 kişi var yönetimde, tek bir soru yok. Benim kardeşim 14 yıllık Galatasaray kongre üyesi, seneye Divan Kurulu üyesi. Mehmet Özbek'in bir kimliği var, başarılı bir iş adamı, sadece başkanın kardeşi değil. "

"Cüneyt Tanman'ın en büyük talihsizliği, bizim iç işlerimiz ile ilgili bir gazeteye demeç vermesidir. Benim çok sevdiğim bir insandır, Mehmet Özbek ile de çok iyi anlaşırlar ama olmadı. Bizim kulübümüze çok uzun yıllardır Cenk Ergün hizmet ediyor, bu arkadaşımız futbolu çok iyi bilir, 9 yıldır faaliyette, 4 lisanı var. Biz onu sportif direktör yaptık. Kulübün bütün işleyişini yöneten zaten Cenk Ergün'dür."

"Ben istifa etmeyeceğim, yeni bir yönetim kurulumuz da olmayacak. Ben, 42 seneden bu yana ticaretin içerisindeyim, ben başarılı odaklıyım. Bu görevi 3 yıl daha sürdüreceğim, beni tanıyanlar da bilir. Geri dönüşüm yok. Galatasaray'da başarım, başarısızlığım bana ne getirir, ne götürür ben bunları hesapladım. Ben, Galatasaray'ı başarıya taşımak zorundayım aksi takdirde benim de başarılı olan iş çizgim bundan etkilenir. Bu sebeple Galatasaray'ın başarılı olmaktan başka şansı yok. "

"BİR KOMEDİ DİZİSİ YAPSANIZ..."

"Aralık'ta seçim yapıp Ünal Aysal'a yerimi bırakacakmışım. Ünal Aysal, benim ağabeyim. Komedi dizisi yapsanız, ancak bu kadar başarılı senaryolar üretilir. Genel kurul, %75 katılımla beni başkan seçmiş ve bana da 3 yıllık bir süre vermiş, emanet etmiş. Benim kişiliğim, söz verdiğim şekilde ve süre içerisinde Galatasaray'ı başarıya ulaştırmaktır. Ben ve biz bunlardan etkilenmiyoruz. Hayır kardeşim, ben 3 yıl boyunca buradayım ve genel kurulda verdiği sözleri yerine getireceğim. Ben sadece futbol takımı için de burada değildim, geçtiğimiz sezon da 4. yıldızı takacağımızı haykırdım, inanmadılar, dalga geçtiler. Ne oldu?"

"GALATASARAY EN BÜYÜK 20 MARKADAN BİRİ"

Galatasaray marka değeri ve getirisi olan dünyada ilk 20 arasında. Yapılması gereken Galatasaray'ın iyi yönetilmesidir. Galatasaray'ın mal varlığı vardır, kaynakları vardı, ciddi bir taraftar gücü vardır. Burada en önemli olan, Galatasaray'ın geleceğini iyi inşa etmektir. Galatasaray'ın bugüne kadar taş taş üstüne koyduğu proje yok gibi bir şeydir. Galatasaray'ın 60 milyon tl faiz ödemesi var, çöpe atılan para."

SPONSORLUK KONUSU: İKİ FİRMA VAR, BİRİ YABANCI

"Sponsorluk işinin mukayesesi yok, geçen yılki ile bu yıl arasında bir karşılaştırma yapılamaz. Sponsorluk işi çok kaşındığı ve incelenmeden konuşulduğu için söylüyorum, Galatasaray'ın forması incelense; önde herhangi bir reklam olmamasına rağmen geçtiğimiz sezonki forma reklam gelirini yakalamışız. Bu yeterli, değil? Tam sözleşme imzalayacakken, terör yaşandı, siyasi istikrarsızlık oldu ve imzalanamadı ama buna rağmen bu sözleşme imzalanacak, iki firma var, biri yabancı. Baskette işimiz bitti Odeabank ile önümüzdeki hafta imzalayacağız"

IBRAHIMOVIC TRANSFERİ: "BÖYLE BİR ŞEY YOK"

"İstediğin futbolcuyu söyle bugün transferini yaparım, bir kuru imzaya bakar ama ben bugün Galatasaray'ın geleceğini düşünmek zorundayım. Aldığımız futbolcuya bakmamız lazım, Türkiye ekonomisinde var mı yok mu? Ibrahimovic konusunda benim hiçbir talebim olmadı, hiç görüşmedim, ağzımdan çıkmadı, bizim gündemimizde olmadı. Zlatan tamamen dış mihrakların gündeme getirdiği bir olay."

"PODOLSKI'YE 10 MİLYON AVRO VERSEYDİK BÖYLE OLMAZDI"

"Denayer'ı aldık, Denayer kim abicim. Bu adamın maliyetine bir bakın, henüz 20 yaşında ve biz bu adamı Galatasaray'a getirdik. Podolski'yi getirdik, Podolski için bizden 6 milyon avro istediler, Mehmet Özbek 4 kez Wenger'i aradı, 2.5 milyon avroya düşürdük. Biz, bugün 10 milyon avroyu Podolski'ye verseydik daha fazla konuşulurdu"

REAL MADRİD YÖNETİMİNDE FUTBOLDAN ANLAYAN YOK

"Sayın Perez, kaç seneden bu yana bu kulübü yönetiyorsunuz, 17 sene olmuş. Perez, öncelikli amaçlarının kulübe para kazandırmak olduğunu eksik bir durumda da kendi ceplerinden karşıladıklarını ifade etti. Real Madrid yönetiminde futbolu bilen kimse yok"

"KEVIN TRANSFERİ SON GÜNE KALDI, ÇÜNKÜ..."

Kevin ile bizim görüşmelerimiz çok öncesine dayanıyor ancak bonservis konusunda sıkıntılar vardı, 5 milyon avro istiyorlardı, yarısuına düşürdük. Bu bonservis bedeli son ana kadar düşsün diye son güne kadar bekledik. Galatasaray bana emanet ve ben de ona göre davranıyorum, kendi işimde bu kadar pazarlıkçı değilim İş sabah konuşuldu bitti, akşamı da menajeri %20 komisyon istedi ancak biz bu parayı veremeyeceğimizi söyledik. Sorun burada Kevin'in gelmek zorunda olmasından kaynaklandı. TFF, ıslak imza istiyor, sağlık kuruluşundan rapor istiyor. Biz, Melo'yu da Telles'i de İtalya'ya gönderdik, bunların hiçbiri olmadı. Her şeyi bitirdik, saat 23:50'de TFF'den içeri girdik, Fatih İşbeçer ile. Evrakları verdik, karşı tarafa gönderdik, bizim girişimiz tamamlandı, bundan sonrası federasyona bağlı. 12'ye 3 kala federasyon-FIFA hattı döndü, bizi bu işin tamamlandığı işlemi 00:00:48'de geldi. Bilgisayarlarda bu donma olmasa, bu sorun da olmayacak. İmzasız belgeden daha ziyade gecikme söz konusu. 10'a yakın dosya var, 5 tane kopya olan imzasız gitmiş."


"MELO KALSAYDI 5 MİLYON AVRO ALACAKTI"

"Melo konusu Galatasaray Yönetimi'nin bir başarı öyküsüdür. Melo, sezon bittiği zaman tasını tarağını topladı ve gitmeyi kafasına koydu. Melo, Galatasaray'da oynamak istemedi ve eşi de İtalya'da yaşamak istiyordu. Melo, "Ben misyonumu tamamladım" dedi. Bundan sonraki tüm gelişmelerin hepsi (idmana geç kalma vs) bu paralelde olan şeyler. Adam bangır bangır bağırdı takım arıyordum dedi. Daha sonraki tüm işlerin hepsi bir senaryo. Melo, kalsaydı biz maç başı rakamlar ile birlikte 5 milyon avro yakın bir rakam ödeyecektik. Sneijder de bu şekilde."

"MELO'YU INTER'E 5.2 MİLYON AVROYA SATTIK"

"Bu arada bizden bedelsiz şekilde bonservisi almak istediler, biz vermedik. Daha sonra Melo geldi ve ben Galatasaray'da oynamak istiyordum dedi, arkasından ben de kontratına çıkış maddeleri koydurdum. Geçmişte yaşanan olaylar da insanı o kadar rahat ettirecek yönde değil. Melo'ya kontratı yaptık ama içimden, 'Bu ne zaman su koyverecek?' diyordum... Son günlere geliyoruz, İtalya'dan bir faks geldi; önce 500 bin avro, ardından da 1 milyon avro teklif ettiler, ben 5 milyon avro istedim. Daha sonra bunu 3.7 milyon avroya düşürdük. Daha sonraki anlaşma şartları ve bonuslar ile beraber, biz 32 yaşındaki Melo'yu 5.2 milyon avroya Inter'e gönderdik. Melo transferi, Galatasaray Yönetimi'nin büyük bir başarısıdır"

"SABRİ'Yİ GÖNDERİRSEK YERİNE KİMİ ALACAĞIZ"

10 milyon avroluk bir teklif geldi, biz Burak'ı satmadık, benim iyi oyuncum. Sabri'nin yerine oyuncu almak için 30 milyon euro harcamışız 10 senede. Buna rağmen sürekli Sabri oynamış. Galatasaray bir takım, spesifik olarak Melo'yu klonlamak mümkün değil ve bu sebeple de elimizde olan en iyi oyuncular ile yola devam edeceğiz. Muslera'yı satmayacağız, şu anda böyle bir düşüncemiz yok. Şampiyon takımın omurgasını tutuyoruz. Bilal Kısa'yı da çok beğenirim. Kimi önce alırsak, kimi sonra alırsak daha az tepki olur diye hiç düşünmedik, bunların hesabını yapamayız"


3 YILLIK ZARAR 45 MİLYON AVROYU GEÇEMEZ

UEFA 2009'da bir kriter yayınladı ve burada 3 yıllık zararın 45 milyon avroyu geçemez diyor. Bu dikkate alınması gereken bir husus, bu tip kurumlar size karşı sıfır tölerans ile yaklaşıyor. Biz 2010-2011 sezonunda 12 milyon avro zarar etmiş, Arda satılmasa zarar 25 milyon avro. 2013-2014 sezonunda 61 milyon dolar zarar edilmiş (60'a yakın futbolcu alınmış). Son 3 yılda Galatasaray'ın zararı 97 milyon avro, UEFA da 45 milyon avro olması lazım. UEFA bu durumu izliyor. 2014'te UEFA Yetkilileri, Galatasaray'a "Senin gidişin gidiş değil" diyor, her yıl zarar açıklıyorsun diyor. UEFA bir anlaşma yapalım, ben seni izlemeye aldım diyor.  2014'te Mayıs ayında UEFA ile bir protokol yapılıyor. Biz şu anda maliyete rapor verir gibi UEFA'ya da her 6 ayda bir rapor veriyor. Bu yıl, UEFA izleme dönemindeydi. İzlemeden kasıt şu: Sen bizim kriterlerimize uyuyor musun uymuyor musun. UEFA, sadece Galatasaray'ı değil birçok takımı izlemeye aldı. UEFA'yı ikna etmek için kaynak arayışına gösterdik, oteli yapalım dedim hemen. Faiz yükü belimizi büküyor, kur farkını anlatmaya çalışıyoruz ama adam anlamıyor ki, kur farkı nedir diyor. Bu yıl şu anda 16 milyon avro artıya geçtik ama bu artı, 97 milyon avroluk zarardan düştük. Bu yıl bizim Avrupa'da tehlikemiz yok ama tedbirli devam etmek zorundayız. Raporu gönderdik, karşılık bekliyoruz. Yılbaşına doğru da bizzat ben UEFA'ya gideceğim. İzleme dönemi bitiyor ve biz bir 2 yıl daha izleme dönemi süresi almak istiyoruz.Ceza ne olur, muhtelif cezalar var. Transfer cezası var, turnuva cezası var, para cezası var. Biz, burada cezayı minimize edecek projeler peşindeyiz. Ibrahimovic gibi 50 milyon avro verip kendimizi riske atabileceğimiz transferler yapmayacağız.  500 bin forma mı sattım, ben formadan 20 tl kazanıyorum. Yani Ibrahimovic geldi de 150 liraya forma sattık da bunun hepsini biz almıyoruz."

GALATASARAY STORE'DAN ARTIK KAR EDİYORUZ

"Galatasaray Store mağazamız var. Duygun abi döneminde geldiğimizde mağacılığı bana bağladı. Devamlı zarar eden bir kuruluş. "Çatalca'da depo vardı. İlk işim bu depoyu stadın altına taşımak oldu. GS Store bu dönemde ilk kez 4-5 milyon TL kar etti. 4. yıldızdan evvel kar ettik. Stok kontrol sistemi getirdik. Galatasaray Store 22 milyon TL kar edecek bir kuruluş haline geldi. Para mı lazım sportiften al baskete ver. Hem sportifi zarara uğratıyorsun hem de bu para giriş çıkışı yanlış"

YENİ PROJELER...

"Ali Sami Yen Spor Kompleksi'ne bir spor salonu yapma düşüncemiz var. Sadece isim hakkından $50M kazanırız. Anlaşma yarı yarıya tamam gibi. Taraftarlarımız maç öncesi Beyoğlu'nda toplanıyor. Beyoğlu'nda çok büyük bir dükkan kiraladık, hizmete başlayacak. Riva için 5-6 sene evvel villa projesi yapılmış. Üçüncü köprününü havaalanın yapılmasıyla Riva'nın konumu değişti.Bunun üzerine Riva'yı daha iyi değerlendirmek için araştırmaya girdik.Üçüncü projemiz Taç Spor Tesisleri. Çok büyük arazi. Voleybol kamp tesislerini oraya taşıyoruz."

ŞAMPİYONLUK KUTLAMALARINDAKİ KRİZ...

Kutlama zamanı Duygun Abi'ye dedim ki "Biz mazbatayı almayalım. Şampiyon yönetim siz olun" dedim... O da tamam dedi... Şampiyonluk oldu nasıl kutlayalım derken, podyumu yapan adam geldi, 'Futbolcular, çalışanlar çıkacak bir hacmi var' dedi. Çıkacaksa iki yönetim çıksın dedim. Podyum çekmez, yıkılır dediler. O zaman Duygun abi iki başkan olarak çıkalım dedim. Şampiyon olduk, şampiyonluğu nasıl kutlayalım diye konuştuk.. Ben dedim ki, "Podyuma 2 yönetimi de çıkartalım. Duygun abi dedi ki bacaklarımdan rahatsızlığım var, çıkamam. Abi dedim çıkmazsan ben de çıkmam dedim. Servet bey, 'Negatif bir şey olur, beraber çıkalım' dedi. Ben de ona 'Bu beni sıkıntıya sokar, başımı ağrıtır' dedim" Abdürrahim bey, kulun kölen olayım Servet ağabey ile beraber podyuma çık dedi, rica etti. Ali de Abdürrahim de canlı şahit.



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön