Bülent Korkmaz'ın transfer yorumu

WEBASLAN | Galatasaray’ın efsane kaptanı ve Türkiye Profesyonel Futbolcular Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Korkmaz, Futbol Extra’nın sorularını yanıtladı.

Futbol Extra Dergisi’nden Egemen Yıldırım’ın Bülent Korkmaz ile yaptığı röportajdan satırbaşları şöyle:

İnsanın çocukluk kahramanı olarak gördüğü biriyle karşılıklı konuşması çok özel duygular hissettirir. Aslında Bülent Korkmaz ile ilgili anlatacağımız çok da fazla bir şey yok. İsmi, kariyeri, başardıkları, kazandıkları… Yaşayan bir efsane, gerçek bir kaptan Bülent Korkmaz. Şimdilerde ise yepyeni bir oluşumla, futbolun yöneticilik kısmında tecrübelerini aktarıyor. Türkiye Profesyonel Futbolcular Derneği Yönetim Kurulu Üyeliği yapan efsane kaptan ile derneğin işleyişi, Türk futbolu ve Galatasaray üzerine konuştuk.

TPFD’de başkandan en son üyeye kadar hepiniz hem milli takımlardan hem de kulüp takımlarından arkadaşsınız. Bu oluşumun bu kadar pozitif etki yaratmasında bunun etkisi var mıydı sizce?

Biz hayatımız boyunca hiç bireysel düşünmedik. Hep genel düşündük. Bu büyük bir avantaj. Biz buraya gerçekten büyük mesai harcadık. Bazen ailemizden bile fedakârlık yaptık. Ben çalışmadığım dönemlerde yazlığımda kitap okuyup denize giriyordum. Bu oluşum özveri gerektiren bir şey. Son derece de mutluyuz. Bu oluşum ilk kez bu kadar yoğun çalışıyor. İlkler her zaman önemlidir. Futbolculuk hayatımızda hep ilkleri başardık, inşallah bu organizasyonda da güzel ilkler başarırız.

Sizin bu yaz döneminde herhangi bir takımla görüşmeniz oldu mu?

Oldu da benim düşündüğüm şekilde olmuyor. Artık bazı şeylerin değişmesi gerektiğine inanıyorum. Alt lig yöneticilerinin düşüncesiyle bizim düşüncelerimiz arasında büyük farklar var. Biz anlattıkça onlar doğruları görüyorlar ve gözlemliyorlar. Bu çok güzel bir şey. Biz bir şirketi yönetemeyiz ama futbolun saha içi ve dışındaki her şeyi yönetebiliriz.

“TÜRK FUTBOLUNU BİZİM JENERASYON BİR YERE GETİRİR”

Bu tecrübeye ve bilgi birikime en çok sahip olanlar sizlersiniz.

Biz toprak sahadan geldik. Galatasaray’dayken tesis yoktu o zamanlar. Biz oradan buralara geldik. Şimdi imkânlar çok geniş. Bunun sistemini, düzenlenmesini yapmak çok zor bir şey değil bizim için ama futbolun içinden gelmeyenler için zor, yapamazlar. Herkesin bir iş bölümü olması lazım kulüp içinde. Biz bunu söylemeye çalışıyoruz.

Yanlışların düzeltilmesi için herhangi bir somut adım görüyor musunuz?

Geçtiğimiz 3 ay içerisinde TPFD’yi aldık ve yöneticilik kısmındayız. Burası doğru işlerse ki doğru işliyor şu an için, dışarıdan gören kulüpler ve yöneticiler bu işin nasıl olduğunu bizim tarafımızdan görecekler. Ben her zaman söylüyorum, Türk futbolunu bizim jenerasyon bir yere getirir. Her yönüyle.

Başarıyı da başarısızlığı da en iyi bilen jenerasyon, sizin içinde bulunduğunuz jenerasyon.

Kesinlikle. Bizim jenerasyonumuz yöneticilik kısmında da olmalı. Nasıl basın tarafında varsak, yöneticilik kısmında da yer almalı. Bunun için fırsat vermeleri lazım. Herkes doğru mu yapar? Hayır. Bu bir iş sevgisidir. İşinizi sevip doğru yapmaya çalışıyorsanız tamam. Kendini adamış kişiler bunu yapmalı. Ben hep bu şekilde bakıyorum. Bazı kulüplerde eski futbolcular yapmaya çalıştı ama beceremedi. Mesela Hakan Ünsal başkan, gazete ve medya kısmında olmak istedi. Tümer keza öyle. Futbolu bırakan kişilerin de hangi bölümde olacağını düşünmesi lazım.

“FUTBOLU, FUTBOLDAN GELEN YÖNETİR”

Siz Galatasaray’ın yetiştirdiği en önemli değerlerden bir tanesisiniz. Kulüpler bu değerlerin hem camia içinde hem de başka alanlarda arkasında durmayan bir çizgideler.

Doğru. Futbolu yönetmek, saha içi ve dışına hâkim olmak futboldan gelmiş kişilerin işidir diye düşünüyorum. Dediğim gibi ben bir şirket yönetemem ama bizler bu işin çevresindeyiz. Ben bunu da anlamıyorum. Kulüplerin yapacağı en basit şey, eğer sportif direktör getiriyorsanız bu eski futbolcu olmalı ve doğru konumlandırmalı. Kariyeri, geçmişi ve gerçekten özel hayatında bir duruşu olmalı. Herkes bunu yapamaz. Ben buna katılmıyorum. Kendini oraya vermiş kişilerden oluşmalı.

“İNŞALLAH HAMZA HOCA 3 YILDAN FAZLA KALIR”

Galatasaray’ın efsanelerinden biri olarak Galatasaray’ın mevcut yapılanmasını, Hamza hocayı geçen yıldan bu yana nasıl buluyorsunuz?

Şöyle söyleyeyim; bizim jenerasyondan birinin başarı kazanmasına çok seviniyorum. Ertuğrul Sağlam’ın şampiyonluk yaşaması, Tolunay Kafkas’ın Türkiye Kupası’nı almasından sonra Hamza’nın şampiyonluk yaşaması… Bizim jenerasyonumuz ne kadar başarılı olursa, bize de o kadar faydası oluyor. Herkes görüyor ki bizim jenerasyonumuz çok bilgili, birikimli, eğitimli ve bu işe kendisini adamış. Hamza hoca ile 3 yıllık kontrat yapıldı. Çok mutlu oldum, inşallah 3 seneden fazlası olur. Bu çok önemli bir şey. Ayrıca benim gördüğüm, yönetim Hamza hocanın istediği transferleri yapmaya çalışıyor. Şu anda düzgün gidiyor gibi görüyorum ama her şeyi lig başladığı zaman göreceğiz. Her zaman söylediğim bir şey vardır: ben insanları kötü günde görmek isterim. Kötü günde kulübü asıl seven kişiler çıkar.

“BENİ GÖREVE GETİRMEZLER”

Hoca eksiliği olduğunu düşünüyor musunuz?

Fazlasıyla. Altyapılarda hoca eksikliğimiz var. Altyapılarda teknik direktörlük yapmak, bence olması gereken bir şey. Ben bile yaparım ama gereken süreyi ve maddi desteği vermesi lazım. Avrupa’da futbolu gelişmiş tüm ülkelere bakın, altyapılarındaki eğitim hem üst seviye de hem de maddi olarak iyi ücret alıyorlar.

Bir kulüpten altyapı koordinatörü olarak görev yapmanız istense cevabınız ne olur?

Beni getirmezler göreve. Benim altyapı ile ilgili düşüncem; üst yapıdan bağımsız çalışırım, 10 yıllık kontrat isterim, kendi ekibimi kurarım, 5 seneden sonra da transferi üst yapıya yaparım. Böyle bir yapı isterim. Bu da çok zor. Profesyonelce olmalı bu iş.

“GALATASARAY’DAN BİR BEKLENTİM YOK”

Kendi camianızdan saha içi ya da saha dışı bir görev beklentisi içerisinde oldunuz mu?

Benim öyle bir beklentim yok. Beklenti oluşturmak için iş yapmadım bu zamana kadar. Benim kendi doğrularım var, bu doğrular üzerinden gidiyorum. Futbol oynarken de böyleydi. Ben doğru ve profesyonel bir iş yapmaya çalışıyorum. Benim tek beklentim, genç oyuncularla ilgili. Her gittiğim takımda genç oyuncuları altyapıdan çıkarıp, cesaretle A takımda idmana çıkarmaya ya da oynatmaya çalıştım. Her zaman da idealim bu oldu.

RÖPORTAJ: EGEMEN YILDIRIM

Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın