Galatasaraylı spor yazarı Levent Tüzemen, sarı-kırmızılı kulüpte son günlerde yönetim katında yaşanan sorunları değerlendirdi. Levent Tüzemen Hamdi Yasaman ile Duygun Yarsuvat'ın aralarında yaşananları yorumlarken, Yarsuvat'ın, eski başkan Ünal Aysal'ın hatalarını tekrarlamadığını belirtti.

İşte Levent Tüzemen'in o yazısı...

Liderlik yasalarında şöyle der: "Eğer bir lider azgın dalgalarda iyi kılavuzluk yapamazsa yönettiği gemi batar."

Ünal Aysal, Galatasaray'a başkan seçildikten sonra yönetiminin de ciddi katkılarıyla iki yıl üst üste şampiyonluk yaşadı. Galatasaray gemisi sportif başarı ve ekonomik açıdan su yüzünde "pupa yelken" gidiyordu. İki yıllık süreçte Aysal, Galatasaray camiasının kendine verdiği güçle bu başarıları yakaladı. Ne zaman "Bu gücü ben yarattım" havasına girip yönetimini değiştirdi, "kurumsallık" hastalığına kapıldı, profesyonellere prim tanıyıp başarılı yönetimini değiştirdi; Galatasaray gemisi sportif başarı ve parasal açıdan karaya oturdu. Ali Dürüst, Refik Arkan, Abdürrahim Albayrak gibi ağır topların olduğu yönetim Aysal'ın yanlışlarına karşı çıkıyordu. Eleştirilmekten hoşlanmayan ve Galatasaray'da "Bizden mi?" dönemini başlatan Aysal, "Evet efendim, Haklısın efendim" diyen isimlerden kurduğu yönetimle kulübü batırma noktasına getirdi. Ekonomik tahribat giderilebilir. Galatasaray bu kaosları önceden de yaşamıştı. Ancak Aysal'ın kişilerle, kurumlarla ve devletle yaşadığı sürtüşmeler "Biz" ilkesinden sıyrılıp "Ben" egosuna bürünmesi Galatasaray'a zarar verdi.

Galatasaray göreve gelen başkanlara istediği gücü verir. Bu gücü Galatasaray için kullanmasını ister. Ne zaman iş başındaki başkan güç sarhoşluğuna kapılır ve o gücü kendine kullanmaya başlar o zaman "Derin Galatasaray" devreye girer ve verilen gücü geri alır.. Hatırlayın; Aysal seçim kararı aldığında kimse "Geri dön Başkan" yalvarmalarını yapmadı...

Duygun Yarsuvat'ın göreve geldiği günden itibaren ilk hamlesi öncelikle Aysal döneminde devletle, kişilerle ve kurumlarla bozulan ilişkileri tamir etmeye çalışmak oldu. Yarsuvat ilkeli, dengeli davranışlarıyla kurumlarla "Barış"ta ciddi mesafe kaydetti.

Aysal'ın ikinci dönemindeki en büyük defosu da yönetim içindeki kavgalara seyirci kalmasıydı. Sedat Doğan'ın istifası yönetimde Galatasaray etiğine saygı gösterilmeyen davranışlara bir tepkidir..

Aynı hataya Duygun Yarsuvat düşmedi. Ünal Aysal'a yakınlığıyla bilinen ikinci başkan Hamdi Yasaman'ın yönetimin kararlarına, düşüncelerine ve davranışlarına sık sık uyarılmasına rağmen zıt şekilde söylemlerde bulunması bardağı taşırdı.

TFF'nin yeni sezonda devreye sokacağı Şampiyonlar Ligi modeli olan 28 kişilik sabit kadroya yapacağı itirazı Yasaman'ın kimseye haber vermeden imzalaması ve kısa süre sonra Başkan Yarsuvat'ın, "Bana sormadan nasıl imzalarsın?" tepkisi talebin geri çekilmesine neden oldu. Söylemlerinden dolayı sık eleştirilen ve uyarılara rağmen "Dediğim dedik" diyen Hamdi Yasaman'ın Başkan Yarsuvat tarafından pasifize edilmesi normal bir davranıştır. Çünkü; Galatasaray'da başkanlık sistemi vardır. Başkan ne derse o olur.