Önceki Haber Sonraki Haber

Ünal Aysal fena patladı!

Galatasaray’ın eski başkanı Ünal Aysal birbirinden önemli açıklamalar yaptı

25/03/2015 Çarşamba

Galatasaray’ın eski başkanı Ünal Aysal, görevi bıraktıktan sonra Yurt Gazetesi'nden Ersan Çelik'e konuştu. Sarı-kırmızılı kulübün eski başkanının sözlerini Webaslan.com olarak derledik...

İŞTE AYSAL'IN SÖZLERİ...

Galatasaray’ı bilmeden geldiğim kesinlikle yanlış. Elbette Galatasaray hakkında bilgim vardı, bütün başkanlar dostum ve arkadaşımdı. Onların hayatlarını izleyerek zorluklarını görerek geldim. 2011’de gelişim bir yerde ani oldu. Üzerimdeki baskı artınca böyle bir görevi kabul edip aday oldum. Galatasaray’ı zaman içinde hiç kimse tam olarak bildiğini, tanıdığını söyleyemez ben dahil. Ama bir şeyler öğrendiğimizde bir gerçektir. Galatasaray’ı bilerek geldiğimi sanıyordum ama 3,5 yıllık başkanlık sürem içinde başka bir Galatasaray bulduğumu söylersem bu da sizi şaşırtmasın. Yani bildiğimi zannettiğim bir Galatasaray’a geldim ama başka bir Galatasaray buldum.

NE ZAMAN BIRAKMA KARARI ALDINIZ?

“Ne yaptımsa Galatasaray’ın iyiliği, prensipleri ve etikleri yönünde yaptım ve bunları savundum, savunurken de bazı tarafsız olması gereken kurumlarla, güçlü organizasyonlarla karşı tarafın etkin güçleriyle mücadele ettim. Ben hep doğruları söylemeye çalıştım. Ama bunların yani karşımdaki güçlerin, bir gün Galatasaray’ın içinde dostum zannettiğim kişileri bana karşı kullanması, bu mücadelede yalnız bırakılmam bana sürpriz oldu..”

İHANETE Mİ UĞRADI?

73 yaşımda zamanımın yüzde 95’ini verdiğim kurumda beklediğim tek şey bu mücadelenin topluca verilmesidi… Bu mücadele neydi, Türk sporu içindi, Galatasaray içindi, Galatasaray ismi içindi, Galatasaray’ın marka değeri içindi, Galatasaray’ın başarıları içindi. Bunları yaparken Galatasaray vasıtasıyla Türk sporunun başarısı içindi. Ancak ne acıdır ki, her başarılı adımda karşımızda olanlarla içimizdekilerin arkamda saf tuttuğunu gördüm!.. İşte beni ümitsizliğe düşüren, Galatasaray’dan ayrılma kararını verdiren tek sebey buydu, başka hiçbir sebep yoktu. Açık söylemek gerekirse her başarı karşı tarafta benim düşmanlarımın miktarını artırdı. Ama bu beni yıldırmadı, ne var ki dostlarımdan bir kısmını da zaman içinde yanlarına aldıklarını fark edemedim. Başarılar, şampiyonluklar, kupalar geldikçe, arttıkça dışarda düşmanlar arttı içerde de maalesef aynı oranda bir reaksiyon geldi. Buna kıskançlık diyemeyeceğim ama başarıları hazmedememek diyebilirim.

YANLIŞA KARŞI DURDUM

Şike konusundaki tavrımızın, basketbolda gösterdiğimiz davranış biçimi kararlılığımızın, dik duruşumuzun birer neticeleridir. Zaten Galatasaray’a da böylesi yakışır. TFF’nin aldığı yabancı yerli kararları yine çarpıcı örneklerden biridir. TFF’nin aldığı saçma sapan play-off kararı kimin içindi, neden biz bu kararlara karşı çıktık. Yanlışları söyledik, Türk futboluna zarar verdiklerini her seferinde dile getirdik. O zaman bizi dinlemeyenler ne oldu da, bir yılda ne değişti de yabancı yasağını kaldırıp, serbest bırakma noktasına geldiler. Bunların hepsi Galatasaray’ın yolunu kesme başarısız yapma özellikle de Avrupa da ilerlememesi için organize edilen tezgahlardı. Ne yazık ki, bu konuda kendi içimizdekilerle bile mücadele ettik. Açık söylemek gerekirse Galatasaray bu konuda ciddi şekilde engellenmekle kalmadı ihanetede uğradı. Statların durumu ortada, tribünler boş, seyirciyi kaçırdılar, gelenleri de verdikleri saçma sapan cezalarla iyice küstürüyorlar. Bu kafalarla biz nereye varacağız. Bütün bunlar Türk sporunun önünü kesen zehirleyen unsurlar olduğu için ben bunların hepsine teker teker karşı çıktım. Ben siyasi otoriteye karşı çıkmadım, sporu zehirleyen, yasaklara, saçmalıklara, yüz kızartıcı, itibar kaybettirici, marka değerlerini düşüren hatta yok eden olaylara ve de doğal olarak kişilere karşı çıktım…

Kabul edelim ki, bu karşı çıkışlar, belki de tekerlere çomak sokuyor olmamız düşmanlarımızın sayısını her geçen gün çoğalttı, beni tam anlamıyla yok edilmesi kaçınılmaz bir hedef haline getirdi. Çünkü benim tutumum, bulunduğum konum ve yer yanlışlara set çekiyor ve bazılarının da rahatlıkla ortalıklarda cirit atmasını engel oluyordu. Tekrar ediyorum işte bu yüzden yok edilmesi gereken bir hedeftim. Bunu dışarıdakiler tek başlarına beceremedikleri için, bizim içimizden destek aldılar, Ünal Aysal düşmanları oluşturarak amaçlarına ulaştılar!.. Dikkat edin ben gittikten sonra her şey istedikleri gibi yürümeye yani su yolunda akmaya başladı. Galatasaray başkanı onlarla aynı dili konuşuyor, gidiyor şike nedeniyle ifadeler veriyor. Her şey ortada değil mi? Tekrar söylemekte fayda görüyorum benim hiçbir zaman bir siyasi kimliğim olmadı. Ben ne yaptımsa Türk sporunun geleceği için, itibari için başarısı için söyledim. Ama nedense bu durum çoğunun işine gelmedi. Beni en çok şaşırtan, gücümü kıran şey bu konularda kendi camiamdan destek görmemiş olmamdır.

Konuşmalar yüzünden bıraktım
Aysal kendisini istifa noktasına getiren hadiselerin özetini daha önce yaptı ama her şeye rağmen son adımın o meşhur Divan Kurulu toplantısında atıldığını vurgulayarak o tarihi kararın nasıl alındığını da şöyle anlattı:

Aslında her şeye rağmen bırakma gibi bir niyetim asla yoktu. Bir divan toplantısı yapıldı ben toplantıda yapmak istediklerimi söyledim, ‘Bunlar için genel kurula gideceğim’ dedim. Aniden bir ikinci Divan Toplantısı’nı bir hafta arayla yaptılar. Bu durumda benim çok ağrıma gitti. Bizim gizli kapaklı bir şeyimiz yok. İkinci toplantıyı arkamdan bir itibar kırma olayı olarak gördüğüm için ayrımaya karar verdim.

Ünal Aysal’ın en büyük hatası
Ünal Aysal’a 3,5 yıllık görev süresince yaptıkları 3 önemli hatayı ya da eksikliği soruldu ve şu cevabı verdi...

“Vallahi hata olduğunu bildiğim hiçbir şeyi yapmadım. Ama geriye baktığımda belki, medya ile ilişkilerimi daha güçlü tutmam gerekirdi. Camia içindeki bazı etkenleri iç politika desteği haline getirmem gerekirdi. Bir de Galatasaray’da kurumsallaşma olayını çok kısa sürede gerçekleştirmeye çalıştım bunu belki biraz daha geniş bir zamana yaymam gerekirdi..”



Webaslan mobil uygulamasıyla spor haberlerine herkesten önce ulaşmak için tıklayın
  Ana Sayfaya Dön
Webaslan Anasayfasına Dön